Gölge

GÜNDÜZLERİ TARLADA çalışırdı dedesi. Yıllardır yapageldiği bir işti, toprakla uğraşmak. Özlemişti onu. Okullar tatile girince, doğruca dedesinin yanında aldı soluğu. Tabiatla baş başa olmayı, her zaman kendisine çok keyif veren bir iş olarak görürdü.

Sabah ezanıyla birlikte kalkıp tarlaya gittiler. Öğleye kadar çalıştılar. Güneş iyice yükselince biraz soluklanmak ve karınlarını doyurmak amacıyla ara verdiler.

Bir ağaç gölgesine oturarak evden getirdikleri azıkları yemeye başladılar.

Bir ara, dedesi az öteyi işaret ederek: "Ne görüyorsun?" dedi.

"Bir taş." diye cevapladı.

"Başka?"

"Bir değirmen taşına benziyor."

Sonra, yere kuru bir dal parçası sapladı ve " Şimdi ne görüyorsun?" dedi.

"Yere dikilmiş bir sopa!"

Bir anlam verememişti dedesinin sorduklarına, ama hoşuna gitmişti. Keyifli bir oyuna benziyordu yaptıkları.

"Peki, aralarında bir fark var mı?" diye sordu bu kez.

"Tabi ki." dedi, "biri taş, diğeri sopa."

"Başka fark yok mu aralarında? İyice bak..."

Dedesinin ne anlatmak istediğini kavrayamamıştı. Kafasını " hayır" anlamında iki yana sallamakla yetindi. Dedesi, yere sapladığı dal parçasını sökerek, az ötede duran yassı taşın yanına çaktı bu defa da.

"Şimdi bir fark var mı?"

Görebildiği tek fark, sopadan yansıyan küçük bir gölgeydi sadece:

"Şimdi sopanın gölgesi var." dedi.

"Evet..." dedi dedesi, "onun gölgesi var ama taşın gölgesi yok!"

Hâlâ dedesinin ne demek istediğini çıkaramamıştı.

"Evladım" dedi, "sen daima gölgeli ve meyveli olanları tercih et. Gölge veremeyenin ne kendine hayrı dokunur, ne de başkasına. Şu taş gibi yerde boylu boyunca yatanlara itibar etme." dedi devamla. Dedesi, yıllara dayalı tecrübelerini aktardıkça, meseleyi anlamaya başlamıştı.

"Unutma" dedi, "ancak, gölgesi olandan sana fayda gelir. Dünyaya yakın olanın gölgesi olmaz. Faydalı olmayacak şeylerden her zaman uzak dur. Fayda yukarıdadır. Oradan gelir; meyve de, gölge de..."

Günün son ışıklarıyla birlikte, tarlada çalışmayı bırakarak eve doğru hareket ettiler. Yol boyunca dedesinin söylediklerini düşündü. Batmakta olan güneşi seyrederken...

  01.12.2023

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu

  1. English Version of the Article Bu yazının tercümesini okumak istiyorum.



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut