Zor Zamanlarda Destek

Kristine Paranica

GERÇEK: BİRİLERİNE minnettarlık gösterdiğimizde, kendilerini değerli hissederler. Değerli hissettiğimizde, ileriye ve öteye gideriz, sorumluk alma olasılığımız daha yükselir, üretken ve daha mutlu oluruz.

Takdir gösteremediğimizde, ilişkiler geliştiremediğimizde veya ekibimizle bağlantı kuramadığımızda, kopukluğu, umutsuzluğu, ilgisizliği teşvik etmiş oluruz. Bazen insanlar “onlar umursamıyorlarsa, ben neden umursayayım” gibi hissederler.

Bunu iyi yapmak için biraz iç gözleme ihtiyacımız var. Bazılarımız çok az takdir edilerek büyüdük ve duydukları mesajlar arasında “eleştirilmiyorsanız, iyi yapıyorsunuz demektir”, “sen kendini herkesten daha mı iyi zannediyorsun?” veya “harika iş ama şimdi XYZ yapmanız gerekiyor” gibi şeyler vardı. Mesajlar, desteğe ihtiyacınız olmadığı, zorluklara zaten göğüs germeniz gerektiği, övünmemeniz gerektiği, başınızı öne eğmenizin gerektiğidir. Ve bu mesajlar açıkça zarar vericidir. Bu tarz mesajlar takdir sunmanın, değer göstermenin ve destekleyici olmanın önüne geçiyorsa, üslup ve anlatımınızı değiştirmek için yapmanız gerekenler var demektir.

Duygusal tepki korkusu, takdir etmenin önündeki bir engel olabilir. Bu hem “olumlu” hem de “olumsuz” duygular için geçerli olabilir. Çoğumuz başkalarının öfkesinden, hayal kırıklığından, üzüntüsünden korkarız; ama bazen onların veya kendi sevincimizden de korkarız. Sanki çok mutlu olma ya da çok üzülmemeye dikkat etmek istiyoruz gibi. Profesyonelin "duygusal olmayan" anlamına geldiğini düşünebiliriz. Ancak insan olmak duygusaldır ve içtenlikle ve dürüstlükle karşılamak duygu gerektirir.

Ayrıca, “Duygularınızı bastırmak da maliyetlidir. Yüzeysel davranmanın stresi, liderleri bedensel ağrılara, uykusuzluğa, tükenmişlik ve depresyona daha yatkın hale getirir. Harcanan çaba, kendini kontrolü de azaltabilir ve liderlerin işte saldırganlaşma ihtimalini artırabilir. Buna karşılık, katılım seviyeleri, ciro ve kuruluşun finansal performansı etkilenir.” (https://hbr.org/2023/01/when-your-feelings-conflict-with-your-leadership-role)

Bu, duygularımızı aşırı açığa vuracağımız, maniplatif şekillerde kullanacağımız anlamına gelmez. Bu, nefes almak, neyi hasıl hissettiğimizi fark etmek ve duygusal dil eklemek için biraz zaman ayırdığımız anlamına gelir. Örneğin, şikayetler ve zorluklarla dolu bir gün geçirdiniz ve tepki vermek yerine (genellikle masum bir muhatapla), o nefesi veriyorsunuz ve “Bunalmış hissediyorum ve toplantımızdan önce kafamı boşaltmak için alana ihtiyacım var” veya “Bugünkü haberler beni korkutuyor ve belirsiz hale getiriyor ve başkalarının da aynı şekilde hissedip hissetmediğini merak ediyorum” diyorsunuz. Böylece kendimize iyi bakarız ve başkalarına da aynısını yapma izni veririz.

Takdir göstermek için birkaç ipucu:

  • Küçük şeyler uzun mesafe kat eder - hızlı e-posta gönderme, arama, teşvik kelimeleri kullanma, küçük ikramlar vb.

  • İnsanlara fırsatlar sunun, olgunlaşmaları için yeni sorumluluklar teklif edin

  • Tanıma ve takdir ifadelerinizle kişisel ve spesifik olun. "İyi iş çıkardın" yerine ayrıntıları verin

  • Meslektaşlarınıza güvendiğinizi gösterin, esneklik sunun

  • Birbirinizle bağlantı kurun, hızlı bir “nasılsınız” veya kapıdan görünerek (sürekli kapalı kapılar kötü çalışma ortamına işaret eder)

  • Rehberliği kültürün bir parçası haline getirin - bu ilişkiler uzun vadeli karşılığını verir

  • Çalışanlara işe sahip çıkmayı aşılayın ve orijinal fikirlerini ve katkılarını onurlandırın

  • Zor gerçekler ve endişeler konusunda dürüst ve şeffaf olun

Bu belirsiz ve zorlu zamanda, hepimiz takdir ve farkındalığımızı arttırmayı kullanabiliriz. Bu küçük şeylerin büyük etkileri olabilir.


  17.02.2023

© 2021 karakalem.net, Kristine Paranica



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut