Bülent Uçar: "Taliban İslam adına diktatörlük istiyor"

Tercüme: Mustafa H. Kurt

“Klasik İslam ilimleri geleneği teolojik açıdan daha fazla sorumluluk yüklenici bir gelişim elde etmeden, kişi kendisi ile Taliban’ın (söylem ve) uygulamaları arasına esaslı bir mesafe ve sınır koyamayacaktır. Ve bu ise, esasen Batı medyasının şöhret sahibi ve de narsist şekilde kendilerini Müslüman Luther olarak görmek isteyen şüpheli İslam uzmanlarının/ eleştirmenlerinin görevi değil; aksine, dini yetkinlikle ve buna uygun bir süreklilikle gerçekleştirilmesi gereken kompleks bir ilmi faaliyetin görevidir. Bunun dışındaki şeylerin, Müslüman topluluklar üzerinde kendi kendine konuşup durmak dışında bir etkisi olmaz.”


İSLAM İLAHİYATÇISI Bülent Uçar, Taliban'ın mevcut söylemlerini gerçekleştirmesinin ve Afganistan'da İslami ama genel itibariyle de açık bir toplum oluşturmasının söz konusu olmadığına inanıyor.

Osnabrück Üniversitesi İslam İlahiyatı Enstitüsü müdürü, verdiği demeçte, bunun Taliban’ın kendi reaksiyoner teolojisiyle çelişeceğini belirtti. “Taliban'ın şu anda pragmatik davranmasının nedeni daha çok küresel kamuoyu kaynaklı ve bu ise sadece bir geçiş aşaması olacak. Afganistan'da göreceğimiz şey, İslam ilahiyatçılarının diktatörlüğü olacaktır. Ve İslam adına böyle bir ilmî diktatörlük hiç de iyiye işaret değil."

Uçar, sonuçta ise tek sualin, (Taliban’daki) İslam teolojisinin Orta Çağ kökenlerine geri dönüşünün ne kadar aşırı olacağı meselesi olduğunu vurguladı. Ama bu (aşırılık) sadece geçiş kademeleri arasındaki farklılıklarla ilgili. Zira temel insan haklarının geçersiz kılınacağı muhakkaktır: "Kadın ve azınlık haklarının açıkça sınırlandırıldığı ve ceza hukukuna katı bir yaklaşımın getirildiği, öncesinden gözüken bir sonuçtur."

Modernite karşıtı hareket

Dini normlar ve modern zamanlarda kabulü üzerine tez çalışması bulunan profesör Uçar, Taliban ideolojisinin İslam teolojisinin 19. yüzyılda Aydınlanma ve modernite ile buluşmasıyla geliştiğini belirtti. Bazı entelektüeller ve bilim adamlarının o dönemde İslami geleneklere karşı eleştirel baktıklarını, Taliban gibi gelenekçi ve köktendinci akımların ise buna karşı tepkisel bir hareket olarak ortaya çıktıklarını anlatan Uçar, bunların herhangi bir entelektüel aktarımda bulunmadan kaynakları ve gelenekleri Orta Çağ'dan günümüze birebir aktarmak istediklerini söyledi.

Uçar, değişen yaşam koşullarında bu klasik geleneği sürekli yansıtmanın ve yenilikçi bir şekilde uyarlamanın ne kadar önemli olduğunu Taliban’ın korkutucu bir şekilde gösterdiğini vurguladı. “Bu, aynı zamanda bizim de kaynağımız olan dini kaynakların teolojik olarak sorumlu bir şekilde kavranması gerektiğini Avrupa'daki biz Müslümanlara da gösteriyor." Gelenek statik olarak algılanırsa bu, dinin mutlak bir sapkınlığına yol açabilir.

Teolog Uçar, Afganistan'daki mevcut gelişmelerin bir sonucu olarak birçok insanın İslam'a yabancılaşacağını öngörüyor. Bazıları fırsatçı şekilde uyum sağlayacak, yine bazıları ise ülkeyi terk edecekti. Sinyaller dünya çapında yıkıcı durumda. "İslam'ın Orta Çağ, geri kalmışlık ve Taş Devri anlamına geldiği fikri insanların aklında hâlâ yerini korumuş olacak."

Uçar ayrıca, Taliban'ı destekleyen çok sayıda Afgan olduğu inancına karşı da uyarıda bulundu. Ona göre, Afgan halkının çoğu misilleme korkusuyla ve kırk yılı aşkın bir savaşın ardından barışı özledikleri için kendilerini savunmamayı tercih ediyor.


Kaynak: evangelisch.de (Tercüme: Mustafa H. Kurt)

Bülent Uçar: Osnabrück Üniversitesi İslam Teolojisi Enstitüsü İslami İlimler ve Din Eğitimi Profesörü.

  30.08.2021

© 2021 karakalem.net, Tercüme: Mustafa H. Kurt



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut