Kuranla Yaşayanlar

Her âyet yaşanmak ister

ÂLEMLERİN RABBİ “Siz sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe, asla iyiliğe ulaşmış olamazsınız. Her ne infâk ederseniz de, Allah onu hakkıyla bilicidir”61 âyetini indirdiğinde, Medine ibretlik sahnelere sahip olmuştu.

Bu âyet nazil olduğunda, Medine’nin en zengin sahabilerinden Ebu Talha Resûlullah aleyhissalâtu vesselama gelip:

“Yâ Rasûlallah!” dedi. “Benim duvarla çevrili bir hurmalığım var. Mallarım içinde en çok hoşuma giden odur. Onu Allah yolunda tasadduk edeyim mi?”

Resûlullah aleyhissalâtu vesselam, Ebu Talha’nın bu sorusuna:

Çok güzel, çok güzel!” diye cevap verdi ve ekledi: “Bu, gelir getiren bir maldır. Sen onu akraban arasında paylaştırırsan bence daha iyi olur.”

Bunun üzerine Ebu Talha:

“Yâ Rasûlallah, böyle yapacağım” dedi ve onu geçim zorluğu çeken iki akrabası, büyük şair Hassan b. Sâbit ile Kur’ân’ı en iyi bilen sahabilerden Ubey b. Ka’b arasında bölüştürdü.

Bu âyet indiğinde, Zeyd b. Hârise de çok sevdiği bir atını Resûlullah aleyhissalâtu vesselama getirmiş ve onu Allah yoluna vermişti. Hz. Peygamber, Zeyd’in oğlu Üsâme’yi bu atın üzerine bindirince, Zeyd b. Hârise üzüntüye kapıldı. Acaba yaptığı infak kabul edilmemiş miydi?

Peygamber aleyhissalâtu vesselam, şu müjdeyle Zeyd’i rahatlattı:

“Şüphesiz ki, Allah onu kabul etti.”

Abdullah b. Ömer ise, daha sonraki bir tarihte hoşuna giden bir câriye satın alıp azad edince, kendisine:

“Onu neden onu azâd ettin?” diye sordular.

Hz. Ömer’in büyük oğlu, bu soruya aynı âyetle cevap verdi: “Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe, asla iyiliğe ulaşmış olmazsınız...”




61 Bkz. Âl-i İmran, 3:92.

  03.06.2021

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut