Kuranla Yaşayanlar

Kimin tefsiri?

GÜNLERDEN BİR gün, ilminden emin bir fakih Ahmed er-Rufâî’nin damadı ve halifesi Seyyid Ali b. Osman’ın yanına geldi ve: “Yâ Seyyid!” dedi. “Sen mi bana soru soracaksın, yoksa ben mi sana bir soru sorayım?” Seyyid, ona:

“Sen bana sor” dedi.

Bunun üzerine, fakih, küçümser bir edayla:

“Ben sana nasıl soru sorayım?” dedi. “Sen fakih ve âlim değilsin.”

Seyyid Ali b. Osman, mütevazı bir edayla: “Sor,” dedi, “belki cevap verilebilir.” Fakihin sorusu şuydu:

“Hak Teâlâ buyurmuş ki: ‘Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar.’13 Bu âyetin tefsirini yapın.”

Bu soru üzerine, Seyyid:

“Sizin tefsirinizi mi, yoksa bizim tefsirimizi mi?” diye sordu.

Fakih, şaşırmıştı:

“Acaba bizim tefsirimiz ile sizinki arasında ne fark var?” “Evet, fark vardır.”

“Sizin tefsirinizi istiyorum.”

Bunun üzerine, Seyyid Ali b. Osman şu tefsirde bulundu: “Âyetteki ‘hükümdar,’ Allahu Teâlâ’dır ve ‘memleket’ de senin kalbinden ibarettir. Yani hükümdarların hükümdarı senin kalb memleketine girince orada yerleşmiş olan riya, nifak, kötü huy, yalan, iftira, fesat ve taşkınlığı perişan eder. Ve Hak Teâlâ’nın rızasına aykırı ne varsa onu orada rahatsız eder. ‘O memleketin ulularını,’ ki bunlar şeytanlardan ibarettir, rezil ve zelil eder.”

Seyyid Ali b. Osman’ın yaptığı bu manevî tefsir, fakihi şaşkına çevirmişti. Hayretler içinde, bu tefsiri o da tasdik edecekti...




13 Bkz. Neml, 27:34.

  02.06.2021

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut