Petrol ve ideoloji: muhteşem ikili

Abdullah Taha Orhan

İran devletinin, daha evvel değinmeye çalıştığımız ideolojik meşruiyet zemininin yanı sıra, bir diğer meşruiyet kaynağı da petrolü. Kısaca bir petrol ve ideoloji devleti diyebiliriz belki İran için. Bu açıdan Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleriyle benzerlikler arz ediyor.


İRANNÂME ADINI VERDİĞİMİZ SEYAHAT NOTLARIMIZIN artık sonuna geliyoruz. Sondan bir önceki bu yazımızda daha evvel değinemediğimiz bazı genel noktalara temas etmeye çalışacağız. Özellikle devlet yapısı ve sosyo-ekonomik duruma dair bazı ipuçlarını verecek basit birkaç notumuzu paylaşacağız sizlerle.

İran’da görüp de şaşırdığımız şeylerden biri de benzin istasyonlarındaki kuyruklardı. Benzin istasyonlarında neredeyse sürekli kuyruk vardı, zira benzin çok ucuzdu: Venezuela’nın ardından dünyanın en ucuz petrolü İran’da. Son zamanlarda yapılan bu araştırmaya göre, dünyanın en pahalı petrolü ise ülkemizde.

Petrol devleti İran

İran’da araba sayısı da epey fazlaydı. Özellikle kışın, hava kirliliği de bu sebepten ve diğer yakıtlar dolayısıyla oldukça fazla imiş.

İran devletinin, daha evvel değinmeye çalıştığımız ideolojik meşruiyet zemininin yanı sıra, bir diğer meşruiyet kaynağı da işte bu petrolü. Kısaca bir petrol ve ideoloji devleti diyebiliriz belki İran için. Bu açıdan Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleriyle benzerlikler arz ediyor.

İran örneği ve Körfez ülkeleri örnekleri petrolün ideolojilerle bir araya geldiğinde nasıl yapılar arz ettiğine dair bize önemli ipuçları veriyor aslında. Bu yapıların en önemli ortak özelliği sanırız baskıcı ve meşveretten uzak yönetim sistemleri teşkil etmeleri.

Sadece benzin değil, hayat genel anlamıyla oldukça ucuz sayılır İran’da. Gördüğümüz kadarıyla da İranlılar genellikle çalışkan insanlar. Fakat refah seviyesi epey düşük: 2012 yılında, Norveç’in birinci, Türkiye’nin 89. olduğu dünya refah endeksine göre İran yaklaşık 150 ülke arasında 102. sırada yer alıyor.

Azılı düşmanlar da bazen birbirine benzer: İran ve İsrail

Buna rağmen, İran’ın hem devlet hem de toplumsal yapısı açısından küresel anlamda özgüveni inanılmaz derecede yüksek. Uluslararası hukuk ve devletler sistemi açısından bakıldığında maalesef İsrail’le mukayese edilebilecek düzeyde.

Bu yüzden diplomatik açıdan İran’ın mütekâbiliyeti epey düşük görünüyor. İsrail’in uluslararası hukuku tanımaması ve tabir-i caizse şımarık bir çocuk gibi davranmasına benzer şekilde, İran da hiçbir kural ve kanunla kısıtlı olmak istemiyor, çoğu zaman “biz yaptık oldu” mantığıyla hareket ediyor devletler arenasında.

  25.10.2013

© 2021 karakalem.net, Abdullah Taha Orhan