Beddua

İsmail Örgen

BİR GRUP SÛFÎ, DİCLE KENARINDA Maruf-u Kerhî ile oturuyordu. O esnada, nehirden, bir sandal içinde def çalan, danseden, içki içen bir genç topluluğu geçti.

Sûfîler, Maruf’a:

“Şunları görüyor musun, açık açık nasıl da Allah’a isyan ediyorlar?” dediler ve eklediler:

“Bu serserilere beddua et!”

Bunun üzerine, Mâruf ellerini göğe kaldırdı ve:

“Allahım” dedi, “bunları bu dünyada nasıl neşelendirdiysen, ahirette de öyle neşelendir.”

Mâruf’un bu duası sûfîleri şaşırtmıştı.

“Biz senden dua değil, beddua istemiştik” dediler.

Mâruf şöyle cevap verdi:

“Eğer Allah bunları ahirette neşelendirmeyi murad ederse, bu dünyada kendilerine bu hayattan tevbekâr olmayı nasip edecektir.”

  23.03.2007

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen