Kuş öğüdü

İsmail Örgen

BİRİSİ BİR HİLEYLE KUŞUN BİRİNİ tuzağa düşürerek yakaladı. Kuş dile gelerek yalvardı:

“Ey ulu hoca! Sen birçok öküzler, koyunlar yedin, develer kurban ettin. Bu dünyada onlarla bile doymadın, benimle mi doyacaksın? Eğer beni bırakırsan sana üç öğüt vereceğim ki, bunlara uyarsan her müşkülün hallolur.”

Kuş, adamın kafasındaki tereddütleri silmek için:

“Birinci öğüdü elindeyken vereyim” dedi. “Eğer beğenirsen beni bırakırsın. O zaman ikincisini şu dama konarken, üçüncüsünü de şu ulu ağaçta söylerim.”

Adam kuşu sıkı sıkıya tutarak:

“Haydi söyle bakalım” dedi. “Eğer beğenirsem seni bırakırım.”

Kuşcağız ilk öğüdünü söyledi:

“Olmayacak söze, kim söylerse söylesin, inanma!”

Adam kuşu bıraktı. Kuş uçarak damın saçağına kondu. İkinci öğüdünü söyledi:

“Geçmiş gitmiş şey, kaçmış fırsat için üzülüp ah vah etme.”

Bu öğüdü söyledikten sonra, biraz daha geriye çekilerek orada bulunan ulu ağaca konan kuş:

“Benim karnımda onbir dirhem ağırlığında paha biçilmez bir inci vardı” dedi. “Eğer beni elinden kaçırmasaydın, o şimdi senin olacaktı.”

Bunu duyan adam ağlayıp inlemeye, saçını başını yolmaya başladı.

Kuş adama seslendi:

“Ben sana geçmiş gitmiş fırsat için ah vah edip üzülme, demedim mi? Madem fırsatı kaçırdın, neden üzülüp duruyorsun? Ayrıca sana, olmayacak şeye inanma, demedim mi? Benim bütün ağırlığım üç dirhem iken, karnımda nasıl onbir dirhem ağırlığında inci bulunabilir?”

Bunun üzerine adam kendine geldi:

“Şimdi söylediklerini daha iyi anladım” dedi. “Haydi şimdi de üçüncü öğüdünü söyle bakalım.”

Kuş:

“Allah için o iki öğüdü güzelce tuttun da benden üçüncüsünü mü istiyorsun?” diye çıkıştı. “Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek çorak toprağa tohum atmak gibidir. Ahmaklık ve bilgisizlik yırtığı yama tutmaz" dedi ve uçup oradan uzaklaştı.




(Şark klasiklerinden)

  23.02.2007

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen