Aziz Valentine Ruhun Şad Olsun!

Öznur Çolakoğlu Cam

AZİZ VALENTİNE RUHUN ŞAD OLSUN!

Senin ruhun şad olurken esnaf para kazansın.

Sosyo ekonomik yaşam içerisindeki tüketim çılgınlığını arttırmak ve zenginleri daha da zengin eylemek adına üretilen tüm günler hep bir tuhaf gelmiştir bana tıpkı şu 14 şubat sevgililer günü denen garip gün gibi. Her özel güne mahsus gerçekliği meçhul bir öykü vardır birde insanları daha kolay inandırmak adına belki de..

Şimdi etrafıma şöyle bir bakınca, kalbi sembolize eden oysa içimizde taşıdığımız gerçek kalplerle hiçte benzeşmeyen milyonlarca sahte kalp var çevremde.. Ya Hu biz ne sevgi dolu bir milletmişiz meğer. Lakin herkesin özel kabul ettiği bu günler benim takvimimdeki özellerle temas etmedikleri sürece anlamsızlar.

Tüketime teşvik adına kurmaca bir düzen hepsi. Şahsım adına bu aldatmacalara alet olmayı sevmiyorum ben. Ederi en fazla üç kuruş olan bir gülü sırf o güne mahsus olarak gidip yedi kuruşa almak gayet manasız zannımca ve aynı mahiyette dinimizin genel hükümleriyle de zıt. Yine bazı restoranlarımızdaki bu mühim güne mahsus dekorasyon değişiklikleri de gayet komik görünüyorlar etrafta.. İlla herkes o gün romantik mi olmak zorunda?

Romantik olmayı gerektiren ruh hali, günün mahiyetine binaen anlatılan hikayelerden kaynaklanıyor desek, mevzu bahis olan günün hikayesi gayet açıklı bir infaz hikayesidir. Güne adını veren, Aziz Valentine'ın öyküsü III. Yüzyıl'dan gelir. Valentine denilen şahıs, zalimliğiyle tanınan Roma imparatoru II. Cladius zamanında rahiplik yapmaktadır. O dönemde Roma imparatorluğu bir çok cephede savaşmaktadır. Gaddar Cladius asker bulmakta zorluk çektiği için ikinci bir emre kadar evliliği süresiz olarak yasaklar.

Bu durum Rahip Valentine’i rahatsız eder ve gizlice çiftlerin nikahlarını kıyar. Bunu öğrenen imparator çok kızar ve rahibin taşa tutulduktan sonra asılarak infazına hükmeder. Rahip taşa tutulduktan sonra 14 şubat 270’de infaz edilir. Papa Galasius bundan 200 yıl sonra rahibi aziz ilan eder ve bu günü aziz valentine günü olarak nitelendirir. Lakin 1969 yılında bu gün Roma kilisesinin özel günler listesinden çıkarılmıştır. Böyle acıklı bir hikaye için duygusal olmaktan ziyade sadece yas tutup valetine’in ruhuna insanları ahlaksızlıktan kurtarmak için kendini riske attığı için teşekkür etmek kafidir..

Şimdi bu vatandaş sırf o zamana mahsus bir zorlu süreçte insanlara yardımcı oldu diye, böyle bir günde herkes birbirine hediye almak ile neden yükümlü tutulur? Seven insanların birbirine hediye almasına kim ve hangi kurum karar verebilir? Yada bunda ısrar edebilir? Ölen bir adam, yada ölen bir kadın için hediyeleşmek ne kadar manidardır? Seven kişi sevdiğine istediği her zaman ve hatta her an her çeşit hediye alabilir. Dinimizde bunu hoş görmüş ve hatta hadislerle teşvik etmiştir.

Bayramlarda, doğum günlerinde, kandillerde, ölümlerde, doğumlarda, yeniliklerde, bir kişiye özel yada bir çifte mahsus günlerde yada illa tarihi belli olmayan nice güzel zaman dilimlerinde hediyeleşmek muhakkak ki, güzeldir. Herkesin kendi özeli, kendine mahsustur.

Tarihçesi itibariyle anlamlı bir gün olabilir ama bu kadarda ticarileşmesine katkıda bulunmak saçma. Ruhun şad olsun valentine deyip, gözlerini ceplerimize dikmiş ticaret dünyasına da; bana her gün sevgililer günü, her gün anneler babalar öğretmenler günü, bana her gün insanlık günü! insanlara ne zaman hediye almak istersem o zaman alırım size ne?! Bunada mı siz karar vereceksiniz deyip top yekun şu özel günlere bir savaş açsak?!

Ve arda kalan vakitlerde insanların beklentileri olmadıkları bir günde onlara hediye vermenin inanılmaz şaşkınlığını ve bu şaşkınlıktaki mutluluğu beraber yaşasak? Kendi özellerimizi yine kendi özelimizdeki insanlarla has bir dairede paylaşsak? Hem böylece daha sürekli bir ticareti de sağlamış olsak? Daha efdal değil midir efenim?

  15.02.2007

© 2021 karakalem.net, Öznur Çolakoğlu Cam