Rasyonel ve emosyonel

Kemal Sayar

TRAFİK İKİ ŞERİTLİ YOLDA RAHATÇA akabilecek iken uyanıklar şeridi dörde çıkarırlar ve yol tıkanır. Birbirlerini dinleseler anlaşabilecek iki insan, kendi haklılıklarına ve ötekinin haksızlığına öyle inanırlar ki, konuşmaya başlamadan kavga etmeye başlarlar. Üniversitede kürsü başkanı kendisine kayıtsız şartsız itaat eden kişiyi soru soran diğerine tercih eder. Bir muhalefet partisinin başkanı bir törende herkesin elini sıkar da ondan farklı düşündüğü için başbakanın elini sıkmaz ve böylece ona ders verdiğini düşünür. Bir bürokrat nezaketsizliği kendisine vazife addeder ve bu nezaketsizlikten dolayı tebrik telefonları almakla övünür.

Bu örnekleri arttırabilirsiniz.

Bütün bunlar, emosyonel davranışlara örnektir. Yani, davranışlarımızı aklî ölçütlere göre değil de duygusal ölçütlere göre tanzim etmenin örnekleridir bunlar.

Bu ülkede siyaset neredeyse bütünüyle emosyonlara, hissiyata dayalı olarak yürütülmektedir. Günlük yaşantımızdaki tepkiselliğimiz, fazla düşünmeden duygularımıza dayalı tepkiler serdediyor oluşumuz, hayatı hepimize zindan etmektedir. Türkiye toplumu büyümeyi istemeyen bir çocuk gibi, değerlendirmelerimiz duygularımıza ayarlı. Biraz daha rasyonel olmayı becerebilseydik hayat kolaylaşır mıydı acaba? E-5 üzerinde hız yarışına çıkan iki arabanın muhtemelen birbirini tanımayan ancak bir nedenle birbirlerini altetmek isteyen sürücüleri biraz rasyonel olsalar ve bir kazaya sebebiyet verebileceklerini düşünseler fena mı olurdu?

Aklı putlaştırmak fena şey, ama biraz akıl hiç kimseyi incitmez. Bize akıl ver yâ Rabbi!

  17.02.2005

© 2021 karakalem.net, Kemal Sayar