Adınız soyadınız: 
E-mail adresiniz: 
Şehir / ülke: 

Başlık: 

Değerlendirmeniz: 

Türü

Yazarlarımıza gönderdiğiniz mesajlar,
site yönetiminin onayını müteakip kendilerine iletilmektedir.

Damdaki deve

İBRAHİM B. Edhem, bir gece sarayda, tahtında otururken damda bir tıkırtı, bir bağırış-çağırış duydu.

Sarayın çatısında sert sert adımlar atılıyordu.

Kendi kendine:

“Kimin ne haddine?” diye düşündü.

Sarayın penceresinden:

“Kim o, bu insan olamaz; peri olmalı herhalde?” diye seslendi.

Hiç görülmemiş bir bölük halk, damdan başlarını indirdiler, dediler ki:

“Yitiğimiz var, gece vakti onu arayıp duruyoruz.”

İbrahim b. Edhem:

“Ne kaybettiniz, neyi arıyorsunuz?” dedi.

Dediler ki:

“Develerimizi!”

İbrahim b. Edhem, bu cevap üzerine:

“Damda deve arandığını kim görmüş ki?” diye karşılık verdi.

Bunun üzerine, damdakiler:

“Kendin saraylarda tahta oturur, padişahlık ederken Allah’ı bulmayı umuyorsun da, bizim damda deve aramamıza mı şaşıyorsun?” dediler.

İşte bu oldu, bundan sonra bir daha İbrahim b. Edhem’i kimse sultan olarak görmedi.

Kendi gözünde de kayboldu, halkın gözünden de. İşte ondan sonra, zümrüdüanka gibi, âlemde meşhur oldu.

  23.03.2007

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen

  1.  Bu yazının geçtiği eseri incelemek -veya satın almak- istiyorum.



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut