Adınız soyadınız: 
E-mail adresiniz: 
Şehir / ülke: 

Başlık: 

Değerlendirmeniz: 

Türü

Yazarlarımıza gönderdiğiniz mesajlar,
site yönetiminin onayını müteakip kendilerine iletilmektedir.

Bacadaki sır

YAŞLI BİR bilge, bronşite yakalandığı için, doktorlar kendisine sıcak ve tatlı içecekler almasını önermişlerdi.

Bu yaşlı bilgeye sanki adamın evladıymış gibi göz kulak olan genç bir komşu kadın, o günkü ziyareti sırasında onu bir bardak soğuk sütle kahvaltı yapar halde görünce üzüldü ve süt dolu bardağı bilgenin elinden zorla alarak:

“İşte doktor reçetesi” dedi. “Ona uyman gerek. Bu, süt soğuk; bilmiyor musun? Hastalığının artmasını mı istiyorsun?”

“Hayır sevgili kızım, hayır” dedi bilge. “Emin ol, bu soğuk süt beni hasta etmez.”

“Siz de emin olun ki” dedi kadın, “boğazınız ve ciğerleriniz için bu soğuk süt hiç de iyi değil. Bunu ısıtmaya üşeniyor musunuz? Bak, küçük de bir sobanız var.”

“Biliyorum kızım, biliyorum, fakat...”

“Fakat ateş yakmaya üşeniyorsunuz.”

“Eh!”

“Ama hayır, artık sobayı yakmamak yok. Madem siz üşeniyorsunuz, her sabah erkenden gelip sobanızı ben yakacağım.”

Kadın eline aldığı bir kibritle icraata başlamaya hazırlanırken, yaşlı bilge yalvarırcasına:

“Hayır, hayır evladım” dedi. “Rica ediyorum, n’olursun bırak onu, sobayı yakma!”

Kadının bu söze itibar etmeye niyeti yoktu. Kararlı bir ses tonuyla:

“Hiç de bırakmam” dedi ve hemen kibriti ateşledi.

Bunun üzerine, yaşlı bilge, sobayı yakmasını engellemek istercesine heyecanla kadının kollarına doğru atıldı:

“Dur, dur! Gerçeği açıklayacağım.”

Şaşkınlıkla:

“Ne gerçeği?” diye sordu kadın.

“Gerçek şu ki, dışarıda çatının altında, borunun çıktığı yerde serçe yuvaları var. Ateş yakarsak duman çıkar. Duman da zavallı kuşları rahatsız eder!”




(E. Muller)

  23.02.2007

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut