Adınız soyadınız: 
E-mail adresiniz: 
Şehir / ülke: 

Başlık: 

Değerlendirmeniz: 

Türü

Yazarlarımıza gönderdiğiniz mesajlar,
site yönetiminin onayını müteakip kendilerine iletilmektedir.

Risale-i Nur'da Mehdî ve Hadis İlmi

Halil Köprücüoğlu

ALTI AY kadar önce Avrupa’da bir Okuma Programı esnasında beraber olduğumuz çok sevip saydığım, takvasına ve R.Nur a vukufiyetine emin olduğum İhsan Atasoy ağabeyin sohbet esnasında R.Nurların şurasında Bediüzzaman Hazretleri Âhirzamanın en büyük fesadı zamanında gelecek Büyük Mehdinin vasıflarını sayarken (Hâkim) olacağından da bahsediyor. Bu tabir bizler tarafından anlaşılamamış. Halbuki filan eserde H^kim tabirinin Hadis Ravileriyle ilgili bir kavram olduğu belirtiliyor…..” demişti. Ben sohbette not almıştım. Ancak hem detaylı not almaya fırsat olmadı, hem de orada fazla detay da verilmemişti.

Benim maalesef böyle çok notlarım oluyor. Fakat onların değerlendirmesi için epeyce zaman geçiyor. Geçen gece o notun değerlendirilmesine sıra geldi. Konu ile ilgili bilgisine güvendiğim bazı arkadaşları geç vakte rağmen rahatsız edip aradım. Ancak onlar da işin içinden çıkamayınca biraz daha gayret ettim. Fakat konuyu tam çözemeyince gece geç vakit demeyip İhsan Ağabeyin kendisini arayıp olayı hatırlattım.O bildiklerini tekrarladı. Hemen kaynaklara sarıldım. Önce R.Nurdan 29.Mektubun 7.Kısmın .İşaretindeki satırları okudum. Orada şöyle deniliyordu:

29.Mektup - 7. Kısım (İşârât-ı Seb'a )-5. İŞARET:

İkinci Sual, İki İşarettir.

Birinci İşaret ki, Beşinci İşarettir. Mühim bir sualin gayet muhtasar bir cevabıdır.

Sual: Âhirzamanda Hazret-i Mehdî geleceğine ve fesada girmiş âlemi ıslah edeceğine dair müteaddit rivâyât-ı sahiha var. Halbuki şu zaman cemaat zamanıdır, şahıs zamanı değil. Şahıs ne kadar dâhi ve hattâ yüz dahi derecesinde olsa, bir cemaatin mümessili olmazsa, bir cemaatin şahs-ı mânevîsini temsil etmezse, muhalif bir cemaatin şahs-ı mânevîsine karşı mağlûptur. Şu zamanda, kuvvet-i velâyeti ne kadar yüksek olursa olsun, böyle bir cemaat-i beşeriyenin ifsâdât-ı azîmesi içinde nasıl ıslah eder? Eğer Mehdînin bütün işleri harika olsa, şu dünyadaki hikmet-i İlâhiyeye ve kavânin-i âdetullaha muhalif düşer. Bu Mehdî meselesinin sırrını anlamak istiyoruz.

Elcevap:

Cenâb-ı Hak, kemâl-i rahmetinden,

şeriat-ı İslâmiyenin ebediyetine bir eser-i himayet olarak,

• her bir fesad-ı ümmet zamanında

• bir muslih veya bir müceddid veya bir halife-i zîşan

• veya bir kutb-u âzam veya bir mürşid-i ekmel veyahut bir nevi mehdî hükmünde

• mübarek zatları göndermiş,

• fesadı izale edip milleti ıslah etmiş,

• din-i Ahmedîyi (a.s.m.) muhafaza etmiş.

Madem âdeti öyle cereyan ediyor.

Âhirzamanın en büyük fesadı zamanında,

• elbette en büyük bir müçtehid,

• hem en büyük bir müceddid,

• hem hâkim,

• hem mehdî,

• hem mürşid,

• hem kutb-u âzam olarak bir zât-ı nuranîyi gönderecek

• ve o zat da ehl-i beyt-i Nebevîden olacaktır.

Cenâb-ı Hak bir dakika zarfında

beyne's-semâ ve'l-arz âlemini bulutlarla doldurup boşalttığı gibi,

bir saniyede denizin fırtınalarını teskin eder.

Ve bahar içinde bir saatte yaz mevsiminin nümunesini

ve yazda bir saatte kış fırtınasını icad eden Kadîr-i Zülcelâl,

Mehdî ile de âlem-i İslâmın zulümatını dağıtabilir.

Ve vaad etmiştir; vaadini elbette yapacaktır.(559)

Âhirzamanın en büyük fesadı zamanında gönderilecek ehl-i beyt-i Nebevîden olacak zatın bir çok vasfı sayılırken onun hâkim olacağından da bahsediliyor. Fakat bu kelime, bir çok ayrı yayınevinin baskısında da hem küçük harfle yazılmış, hem de bunun bir kavram olduğuna ait hiç not düşülmediği için belki benim gibi pek çok okuyucu hâkim tabirini normal kelime anlamıyla düşünerek bu metni değerlendirmiş olacak ki R.Nuru okumaya başladığım 1970 yılından beri bu tabirle ilgili farklı bir değerlendirmeye hiç şahit olmadım.

Daha sonra iki Hadis Külliyatında inceleme yapınca bu hâkim kelimesinin Hadis Raviliğiyle ilgili bir kavram olduğunu gördüm. Şöyle ki;

A-Diyanet İşleri Başkanlığının Yayınlarından, Sahih-i Buharî Muhtasarı - Tecrîd-i Sarîh Tercemesi adlı Hadis Külliyatının, Türk Tarih Kurumunda basılan 1984 yılı baskısının 1.Cildinin 8. sahifesinde şöyle denmektedir:

“….Muhaddis yüz bin Hadisi metinleriyle, senetleriyle hıfzetmiş ve senetlere dahil ricali tercemeleriyle ve cerh ve ta’dil nokta-i nazarından halleriyle tanırsa Hafiz namını alır. Hüccet de üç yüz bin Hadisi böylece ihata eden Muhaddisin ünvanıdır. HÂKİM de bütün Sünnet’i ihâta etmiş olan İmama denir.Bunlar elsine-i nâsda şöhret bulan tariflerdir……”

B-Akçağ Yayınevinin neşrettiği Doç. Dr. İbrahim Canan’ın Kütüb-i Sittesinin,1988 Ankara baskısının, 1. Cildinin 514.sahifesinden itibaren “Ravilerin Dereceleri” başlığıyla önce 1. olarak TÂLİB, 2. olarak MUHADDİS anlatılmakta;

3.olarak yazılan Hâfiz ile ilgili: “Hafiz’in umumiyetle yüz bin kadar Hadisi senet ve metniyle ezbere bilen Muhaddisler için kullanıldığı ifade edilmiştir.” denilmektedir.

4.olarak yazılan Hüccet ile ilgili olarak da “O’nun da üç yüz bin kadar Hadisi metin ve senetleriyle ezberleyen kimselere dendiği…” belirtilmektedir.

Daha sonra 5. olarak ise HÂKİM yazılarak, ”En yüksek mertebede olanların unvanıdır. Bütün Sünneti nefsinde cem eden kimseler bu unvanı almaya hak kazanırlar” denmektedir.(516)

Yani Bediüzzaman Hazretleri, 29.Mektubun belirtilen yerinde Âhirzamanın en büyük fesadı zamanında gönderilecek ve Ehl-i Beyt-i Nebevîden olacak O zatın birçok vasfını sayarken, onun hâkim olacağından da bahsetmesi, bu bilgilere göre değerlendirilmelidir. Yukarıda bahsedilen ve önemli bir kavram olan bu kelime, yayınevlerince bundan sonra Hâkim şeklinde büyük harfle yazılmalı, dipnot olarak bunun Hadis Ravileriyle ilgili bir kavram olduğu belirtilmelidir.

Ancak bu konuyla ilgili, sitemizde, 18 Ekim 2006 tarihinde yayınlanan RİSALE-İ NURDA AHİRZAMAN HADİSÂTI ve MEHDİ MESELELERİ… adlı makâlemi de okumanızı, konu bütünlüğü açısından tavsiye ediyorum.

İhsan Atasoy Ağabey vasıtasıyla öğrendiğim ve benim için önemli bir delil olan bu bilgileri sitemizin okuyucusu olan arkadaşlarıma arz etmeyi önemli vazife addediyorum.




NOT: Her ne kadar bir ağabeyim bu mânâyı, Mehdinin gerçekleştireceği üç safhalık İman, Hayat ve Şeriat mânâlarıyla ilgili olarak, “O’nun hâkim olacağının ifadesi olsa gerek…” demişse de, bu iddia, İhsan Atasoy ağabeyin ifade ettiği mânâyı bence zayıflatmadığı için, şimdilik yazımı değiştirme ihtiyacı duymadım.

  24.09.2007

© 2021 karakalem.net, Halil Köprücüoğlu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut