*Bu sayfa, gündelik hayatın içinde yüzyüze geldiğimiz, bir ders ve ibret boyutu taşıyan olayları paylaşmak üzere tasarlanmıştır.

Adınız soyadınız: 
E-mail adresiniz: 
Şehir / ülke: 

Başlık: 

Değerlendirmeniz: 

Türü

Yazarlarımıza gönderdiğiniz mesajlar,
site yönetiminin onayını müteakip kendilerine iletilmektedir.

Yardım Edene Gaybtan Yardım

Çeviri ve Uyarlama:

BİR AKŞAM geç saatlerde loş bir sokakta yürüyordum ki birden çalıların arka tarafından gelen çığlıklar duydum. İrkilmiştim, yavaşça dinlemek için çalılara yaklaştım. Boğuşma sesleri ile karışık, bir kadın çığlık atıyordu.

Paniklemiştim, az ilerimde bir kadına saldırılıyordu. Müdahale etmeli miydim? Kendi güvenliğimden korkuyordum, içimden bir ses eve gitmemi söylüyordu. Belki de gidip polise haber vermeliydim.

Kendi içimde gelgitler yaşıyordum, bu arada kadının sesi gittikçe zayıflıyordu. Fazla zamanım yoktu, hemen karar vermeliydim. Bundan ne kadar kaçabilirdim? Hayır, bu çaresiz kadını orada yalnız bırakamazdım, kendi hayatım pahasına da olsa.

Cesur bir adam değildim, atletik ve güçlü de değildim. O cesareti ve gücü nereden bulduğumu bilemiyorum ama kadının imdadına koşmaya karar verdiğimde sanki olduğumdan daha fazla güçlenmiştim. Çalıların arkasına koştum ve kadına saldıran adamı arkasından tutarak ileri ittim. Adamın üstüne atladım, yerde bir kaç dakika boğuştuktan sonra, beni itti ve kaçmaya başladı.

Yavaşça yerden kalkıp, ilerideki bir ağacın altına sinmiş ağlayan kıza yaklaştım. Karanlıkta onu zor seçiyordum ama titrediği ve şok geçirdiği kolaylıkla anlaşılıyordu. Onu daha fazla korkutmak istemiyordum, mümkün olduğunca uzaktan, olabildiğince yumuşakça “Herşey yolunda. Adam kaçtı, artık güvendesin.” dedim. Uzun bir sessizlik oldu. Sonra şaşkın bir ses tonuyla cevap geldi.

“Baba, sen misin?”

Ağacın altından öne çıktığında, karşımda küçük kızım Katherine duruyordu.

  17.01.2004

© 2021 karakalem.net, Cemal Karabel



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut