Has hakikat yolculuğu

GEÇİCİ GERÇEKLİK, sanal sahiplenme, gölgeli suretlerde; değişmez gerçeğe, hakiki hakikate, ışını kaynağına giden bir yol vardır. Bir yol değil, binler, belki sayılmayacak yollar; bu aşkın aşka giden yolcuları taşır.

Yolcusuz yol, aşksız meşk olur mu? Kalıpların ötesi, boyutların uzağına, adına aşk denen hakikate, hakikatin aşkına giden yolda yalnızdır yolcu. Kâinat kadar kardeşleri varken o yine yalnızlık hüznüyle yarendir. Hüzün içer, hüzün solur bu azıksız yolda…

Rüzgârın musikisi, suyun sesi, ayın hışırtısı, sesin sessizliği, sessizliğin sesinde hakikat bestesini dinleyen yolcunun, bir ayağı balçıkta, bir ayağı yıldızlar ötesindedir.

Uzak Kehkeşan, yakın yıldız, uzandığı çiçek, kokladığı gül, konuştuğu bülbülle birlikte okur ve dinler bu besteyi.

Zamansızlıkta, mekân öncesinde başlamıştır aşkın hakikat aşkı, aşkın hakikati; onun için bir yanı boştur, boşluktadır, hep arayışta, her daim özleyiştedir, hasret pınarları onun için çağlar durur. Pınar pınar aksa da, arı misali çiçek çiçek, yıldız yıldız uçsa da ihatasız hakikati keşfe doymaz; hakikat aşkını afakta ve enfüste bütün kuşatıcılığıyla hissetmiştir bir kere…

Yerde yürüse, zaman selinde aksa da, aklı, aklını ermediği o hakikattedir; elifin yazdığı kâinatı okumak, elif yolcusunun nihayeti olmayan yolculuğudur…

Son harf insana, ilk emir okudur. Kalemin Hak ile yazdığı kâinatı, esma ile oku, Hüsna isimlere takvim ol; hakikat miracına çık, miraç hakikatine yüksel. Aklın hakikat desin, kalbin Hak. Değişmez Hak hakikatin sonsuz renklerini, okuyabildiğin kadar oku.

Has hakikat, hakiki hikmet, renkli gerçekliğe giden yol, okumadan ve o yolda yürümekten geçer. Gölgeler girdabı, sanal sahiplenme, geçici gerçeklik o yolun işaret taşları; yolu tıkayan taşlar değil.

Elestten miraca uzanan hatta yürümek, gölgelerin gösterdiği gerçeği görmek, has hakikat vahyi anlamak, o anlamı hayata taşımak, nebevi hikmeti öğrenmek, o manayı yaşantı ile sergilemek; bir gölgelik soluklanma diyarında yolculara düşen görev. Yoksa sonsuzluk yolcusu, “Ahsen-i Takvim” den “Esfel-i Safilin”e düşer, yıldız ötesindeyken balçığa saplanıp kalıverir.

Kâinatla birlikte has hakikat yolculuğuna çıkanlardan olmak duasıyla.

  24.02.2014

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut