Gül meclisi

KONUŞMA, KARIŞMA, karıştırma; kargaşayı, keşmekeşi, kırılmayı arttırmaktan başka nedir? Duru akan nehri taş atmak gibi kem bir konuşma; safi gölü dalgalandırmak gibi kem bir kelam… Duru dursun nehir, safi kalsın göl; sükût seyret akışı, sükûnun içinde ak ve kaybol…

Zan yatağında gıybet akan, kin kokan nehre girmek değil; ondan yılandan, akrepten kaçar gibi kaçmak… Kokuşmuş kelimelerle kokar olmuş göle bulaşmaktansa ondan uzaklaşmak en iyisi değil mi? Sükût gülünün olmadığı yerde sükûn bülbülü öter mi? Müfritane irtibat gülün gül, bülbülün bülbül olduğu demdedir; densiz, demsiz konuşmaların olduğu diyarda değildir.

Akılla kalbin, kalp ile ruhun müfritane irtibatında, mükâlemesinde, murakabesinde, nefse düşen; edeple susmak, sükûnetle dinlemek, sessizliğe şiar edinmektir. Parazit yapar, frekansı bozarsa; nehir bulanır, göl kirlenir; çevre kirlenir, çevreden kirli kelamlar gelir…

Kelamlar kemalsizleşmiş, kelimeler kifayetsizleşmişse; içten içe akan derin akıntılar kirlenirmiş, gönül gölü bulanıklaşmıştır.

Kemalini kemalsizlikte, gınasını fakrda, kudretini aczde bilenlere konuşan hakikattir; fazla söze ne hacet? Kuş konuşuyordur, bulut konuşuyordur, yağmur konuşuyordur, rüzgâr konuşuyordur, ay konuşuyordur, gece konuşuyordur, yıldız, çiçek konuşuyordur, sükûn konuşuyordur… Hakikat gülünü arayanlara düşen, bülbül gibi susmaktır. Gül olmayan yerde bülbüle düşen, sükûndan başka nedir? Hakikat bülbülü şakırken, güle düşen de boynunu büküp dinlemektir.

Sükût meclisler ne kadar kalabalıklaşırsa sükûn şarkılar o kadar coşkunlaşır; sekine soluklanır, hakikat yenir, şevk içilir o meclislerde. Gönül gıdalanır, akıl doyar, ruh şifa bulur…

Gıybet kokar bir ölü ettir, kin tiksindirir, zan; ziyandan başka bir şey değildir. Tenkit nefret verir, benlik beter bir şeydir, hased ebter başka bir şey…

Konuşmamak, karışmamak, karıştırmamak; dâhildedir; muhabbeti bozmamak adına, uhuvveti zedelememek adına… Küfre karşı; evet, konuşmalı, karışmalı, karıştırmalı… Cihad aşkıyla, mücahid ruhuyla…

Zorlamalı tevillerle, nizalı mevzularda hissiyatla konuşulan meclislere ne hakikat gülü gelir, ne de bülbülü… Nehir bulanık, göl kirlidir. Ne kadar uzak durulursa o kadar temiz olunur; zihin safileşir, kalp ritmini bulur, hissiyat safiyane akar…

Göklerin güldüğü, gül meclislerinde olmak duasıyla…

  31.12.2012

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut