Bir 'insanlık' çağrısı

Günlerdir aç, susuz ve barınacak yer olmadan hayatta kalmaya çalışmak. Pakistanlı afetzedeleri anlatan kelimeler bunlar... Selden etkilenen tarım alanları gıda sıkıntısının süreceğine işaret ediyor. Dahası, şu ana kadar vaadedilen yardımların yarısı bile ülkeye ulaşmadı.


“DOST VE KARDEŞ ülke” Pakistan, yakın tarihinin en büyük afetiyle karşı karşıya. Geçtiğimiz ay sonunda (Temmuz 2010) başlayan muson yağmurları ülkede, görülmemiş bir sel felaketine neden oldu. Selden etkilenenlerin sayısının 30-40 milyonu bulduğu bildiriliyor. 16 Ağustos’ta Pakistan Ulusal ve Bölgesel Felaket Yönetimi (NDMA) tarafından resmî olarak açıklanan rapora göre ölü sayısı 1.402, yaralı sayısı 2.024. Selden zarar gören ya da tamamen yerle bir olan hane sayısı ise 893.000. 'Sel felaketinin, ülkeyi 50 yıl geriye götürdüğü' tahmini, sanırız afetin boyutlarını anlatmaya yeter.

Şükür ki, yardım kurumları, bu afette büyük zarar gören Pakistan halkının yaralarını sarmak için seferber olmuş durumda; ancak toplanan yardımların ihtiyaç duyulan miktarın hayli gerisinde kaldığı da acı bir gerçek...

Madem ‘bütün mü'minler kardeştir’; bizler, bu acılı günlerinde ‘kardeş’lerimizi unutmayalım, içinde bulunduğumuz mübarek ayı da fırsat bilerek gerek maddeten gerekse içten dualarımızla bu kardeşlerimizin yanında olalım istiyoruz. Gelin, kardeşliğin ne olduğunu tüm dünyaya gösterelim!

Aşağıda, önce felakete ilişkin bilgi verecek, sonra da yardım kurumlarının Pakistan ile ilgili faaliyetlerini özetlemeye çalışacağız. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un dediği gibi, “bu eşine rastlanmadık felaket için, hakikaten benzeri görülmemiş yardımlara ihtiyaç var”.


Dost ve kardeş ülke Pakistan…

Dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan ve nüfusu 170 milyonu aşan Pakistan’da can kayıpları günden güne artıyor. Yaklaşık 40 milyon insanın etkilendiği sel bölgesinde en fazla zararı, Pakistan'ı boydan boya kesen nehirlerin etrafındaki birinci sınıf tarım arazileri gördü. Sel ve muson yağmurlarının hayatı felç ettiği bu bölgede, en verimli topraklar olarak kabul edilen vadi ve vadiyi diğer illere bağlayan kara ve demiryolu tamamen sular altında kaldı. Nehirlerin üzerinde kurulu çok sayıda köprü de yıkılmış durumda. Vadideki insanların %70'i evlerini kaybetti.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Maurizio Giuliano, ülkenin can damarı olan binlerce hektarlık tarım arazisini kaybeden Pakistan’ın yaşadığı sel felaketinin, Haiti depreminden (tahminen 3 milyon kişi etkilendi) ve 2004 Tsunami felaketinden (tahminen 5 milyon kişi etkilendi) daha büyük boyutlarda olduğunu söyledi.

Sel bölgesinden tahliye edilen binlerce kişi, açlık, susuzluk ve salgın hastalıkların pençesinde. Uluslararası sivil yardım kuruluşlarının bölgede kurduğu sahra hastaneleri ve Türkiye'den gönderilen Sağlık Bakanlığına ait iki sahra hastanesi ne yazık ki ihtiyaca cevap veremiyor.

Yol ve köprülerde meydana gelen hasar nedeniyle, demir ve karayoluyla yardım ulaştırmada da zorluklar yaşanıyor. Sellerin çekilmesi ve sıcakların artmasıyla birlikte salgın hastalıkların baş göstermesi, temiz su, gıda, ilaç ve çadıra duyulan ihtiyacı artırmış durumda.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ülkede tespit edilen akut ishal vakalarının sayısının 204 bine, deri hastalıklarının sayısı ise 263 bine 300'e yükseldiğini bildirdi. Evsiz kalan selzedelerin kirli sel sularıyla birlikte yaşadığı Pakistan'da, rastlanılan akut solunum yolu enfeksiyonlarının sayısı da 204 bin 600 olarak açıklandı. Bunların yanı sıra, binlerce sıtma vakasından şüpheleniliyor.

Bu arada, kenti koruyan setlerin basınca dayanamayacağı duyurulan Sind eyaletindeki Shahdadkot kentine yaşayan yarım milyon insan, hafta sonu boyunca evlerinden tahliye edildi. Pakistan tarihindeki en büyük sel felaketi üçüncü haftasını geride bırakırken, muson yağmurlarının yol açtığı ikinci sel baskını dalgası, ülkenin güney kısımlarında etkili oldu.

Sağlık yetkilileri, temiz içme suyuna erişimin kısıtlı olduğu ülkede, insanların arıtılmamış su içmeye mahkum olması nedeniyle, felaketin bilançosunun daha da ağırlaşacağından endişeleniyor.

WHO'ya göre, sel baskınlarında 200'ü aşkın sağlık merkezi yıkıldı veya zarar gördü. Bu yüzden, milyonlarca sel mağduru uygun olmayan koşullardan sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Resmi rakamlara göre, en azından 6 milyon insanın evsiz olduğu söyleniyor.

WHO adına bir açıklama yapan Dr. Guido Sabatinelli, ishal, akut solunum yolu enfeksiyonları ve diğer bulaşıcı hastalıkların yayılma riski artarken, sefaletin vardığı boyutları hesaplamanın mümkün olmadığını ifade ediyor.

Aşırı kalabalık, hijyenik olmayan koşullar ve su borularının patlaması gibi etkenler nedeniyle, su, hava, vektör yoluyla bulaşan hastalıkların ciddi bir tehlike haline geldiği söyleniyor. Bu hastalıklar arasında, akut ishal, kızamık, sıtma ve akut solunum yolu enfeksiyonları bulunuyor.


YARDIMLAR

Kızılay, İnsani Yardım Vakfı, Kimse Yok mu, Deniz Feneri, Yeryüzü Doktorları gibi vakıf ve dernekler ile ASKON, TGTV, MÜSİAD, ASKON, TOBB ve MEMURSEN gibi STKların, ilk günlerden itibaren imkanlarını Pakistan halkı için seferber ettiklerini büyük bir memnuniyet ve iftiharla kaydedelim. Ziyaretçilerimizi, bu yardım kurumlarından dilediklerinin faaliyetlerine katılarak şu günlerde büyük bir hayırdan hissedar olmaya davet ediyoruz.



KIZILAY

Pakistan’ın yaşadığı büyük felakette ilk yardıma koşanlar arasında yer alan Kızılay, T.C. Başbakanlığı’nın tahsis ettiği bir uçakla beş ayrı sevkiyat yapıp temel ihtiyaçları acil bir şekilde ülkeye ulaştırmıştır. Malzemelerin afetzedelere ulaştırılması konusunda Pakistan Kızılay’ı ile koordineli bir şekilde çalışılmaktadır.

Havayoluyla sevk edilen yardım malzemelerine ek olarak Türk Kızılay’ı Pakistan’a yönelik faaliyetlerine bölgeden alınan ihtiyaç tespitlerine göre devam etmektedir. Başta halkın uzun dönem barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla bölgeye Türk Kızılay’ı Çelik Afet Evi, Mevlana Evi ile çadır, mutfak seti ve gıda yardımından oluşan büyük bir sevkiyat planlamaktadır. Bölgeye sevk edilen Çelik Afet Evleri ile Mevlana Evleri ile bir köy oluşturulacaktır. Bu plan dâhilinde gereken malzemeler için demiryolu tercih edilip iki ayrı sevkiyat yapılmıştır.


İHH

İHH, hayırseverlerin desteğiyle hazırlanan bir yardım trenini, 450 ton acil yardım malzemesi ile sel afetinde büyük zarar gören Pakistan’a doğru yola çıkardı. 28 vagondan oluşan ve maddi değeri 4 milyon TL’yi bulan malzeme taşıyan yük treni, İran üzerinden 13 günde Pakistan’a ulaşacak. Yardım malzemesi; afetzede aileler için hayati öneme sahip olan dayanıklı gıda ve bakliyat, bebek maması, ilaç ve tıbbi malzeme, temizlik malzemesi, tekstil, ayakkabı, inşaat malzemesi, çadır, battaniye ve prefabrik evlerden oluşuyor.

Bu hafta içinde 35 ton acil yardım malzemesi götürecek bir kargo uçağının hazırlıkları devam etmektedir. İskenderun limanında demirleyen Gazze kuru yük gemisinin tamir ve bakımı bittiğinde 3 bin tonluk, daha sonra da Defne yük gemisi 4 bin tonluk yardım malzemesini Pakistan’a göndermeyi planlanmıştır.

İHH’nın Pakistan’da bulunan üç ekibinden birisi başkent İslamabad’da yardım çalışmalarını organize ediyor. Selden kaçarak İslamabad’a sığınan 1000 ailenin barınma sorunu vakfın girişimleriyle üç okula yerleştirildi. Burada oluşturulan aşevinin yemekleri, her gün 5 bin afetzedeye ulaşıyor.

Uzun vadede ise, kalıcı konutların yapımı ve afetten zarar gören ailelere geçimlerini sağlamaları için tohum ve hayvan sağlanması düşünülmektedir.

İHH toplamda 30 milyon TL yardım yapmayı öngörüyor ve hayırsever halkımızın desteklerini bekliyor.


KİMSE YOK MU

Kimse Yok Mu Derneği ilk olarak Pakistan'a 200 bin dolarlık nakdi yardım gönderdi. Ayrıca 30 ton kumanya ve temiz su yardımı yapan Kimse Yok Mu kurduğu iftar çadırlarıyla da her gün 2200 kişiye Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur veriyor. Pakistan'da halkın acil ihtiyaçlarını karşılamak için gıda ve temiz su temin eden Kimse Yok Mu, Türkiye'den ayni yardım treni ve acil yardım uçağı kaldırıyor. Kimse Yok Mu Türkiye'den taşıyacağı malzemelerle Pakistan'da 2 farklı noktada çadır kent kuracak.

Kimse Yok Mu Derneği Türkiye'den gönderdiği yardım uçağının ardından, Türk halkından gelen ayni yardım malzemelerini de trenle Pakistan’a ulaştıracaktır.


DENİZ FENERİ

Dernek, yardımlarına milyonlarca kişinin sokakta kaldığı Pakistan’a gıda yardımı yaparak başlamıştır. Eyüp Belediyesi ile işbirliği yapan Deniz Feneri 20 Ağustos 2010 Cuma gününden itibaren, belediye tarafından kendisine tahsis edilen Eyüp Sultan Meydanı’ndaki özel bölümde Pakistan için bağış toplayacak. Toplanan yardımları, kurmayı hedefledikleri 500 Kişilik çadırkentin büyütülmesi, ihtiyaçlarının giderilmesi ve afetzedelerin gıda, sağlık, giysi ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanmayı düşünmektedir.


YERYÜZÜ DOKTORLARI

31 Temmuz’da başlayan seller, Pakistan’ı insanlık tarihinin en zor felaketlerinden biriyle karşı karşıya getirdi. Şimdiye kadar selden etkilenen bölgede yapılan muayeneler sonucunda tutulan kayıtlara göre 113 bin deri enfeksiyonu vakasına rastlandı, yaklaşık 90 bin ishal ve 83 bin solunum yolu enfeksiyonu görüldü.

Selin ilk gününden itibaren bölgedeki temsilciliği aracılığıyla felaketin boyutlarını ve acil ihtiyaçları tespit eden Yeryüzü Doktorları, selin çekilmesiyle birlikte çamur altında kalmış bir sağlık merkezini onararak burada sel mağdurlarına poliklinik hizmeti vermeye başladı.

5 Ağustos’ta bölgeye İngiltere’den gönderilen gönüllü tıbbi görev kolunun ulaşmasıyla birlikte faaliyetler hız kazandı, temizlenen sağlık merkezinde birincil basamak sağlık hizmetleri verilirken aynı zamanda evsiz kalmış sel mağdurlarına pişmiş kuru gıda ve temiz içilebilir su dağıtımı yapılmaya başlandı.

12 Ağustos’ta ise Türkiye’den 4 Yeryüzü Doktorları gönüllüsü bölgeye gönderildi. 2 hekim ve 2 medikal kurtarma personelinden oluşan ekip, bölgedeki Yeryüzü Doktorları ekibine katıldı. Böylece sahada çalışan Yeryüzü Doktorları gönüllülerinin sayısı 8’e yükseldi.

Geçtiğimiz günlerde ise, artan ihtiyaçla birlikte sağlık merkezinde yerel sağlık çalışanları da istihdam edilmeye başlandı. Ekibe yeni katılan yerel çalışanlarla birlikte Yeryüzü Doktorları’nın bölgede çalışan gönüllü sayısı 20’nin üzerine çıktı.

Yeryüzü Doktorları olarak en az 6 ay boyunca bölgede sağlık yardımı yapmayı planlıyor. Özellikle salgın hastalıklara karşı koruyucu tedbirler almayı, doğumların hijyen standartlarına uygun yapılmasını sağlamayı, özellikle kronik hastalığı olan hastalar için düzenli ilaç temin edilmesini hedefliyor.


UNICEF

UNICEF'in bölgede önceliği çocukları hastalıklardan korumaktır. Çalışma ortakları ile birlikte felaket bölgesinde bir milyon kişinin yararlandığı 24 adet sağlık kampı kurmuştur. Bu kamplar kızamık ve tetanosa karşı bağışıklığının sağlanması ile ilgili çalışmalar yapmakta ve ailelere sağlık yardımı vermektedir. Aynı zamanda bölgeye temiz su gönderilmekte ve ailelere hijyenle ilgili bilgiler dağıtılmaktadır.

UNICEF Birleşmiş Milletlerden hiçbir fon almamakta ve yalnız gönüllü yardımlarla çalışmaktadır.

 Anne babasını kaybeden Urdu kızı annelik yapıyor

Yıkık dökük evlerden birinin önünde küçük bir kız çocuğunun, kendisinden daha küçük olan kardeşini bir anne gibi kucağında taşıdığını görünce bottan inip yanına gidiyoruz. Yedi yaşındaki Sana Bılal, hem okulsuz hem evsiz kalmış ama bölge sorumlusu asker Faruk ona anne babasının ne olduğunu sorduğunda korkusu daha ağır basıyor ve yanımızdan uzaklaşıyor. Anne rolüne soyunan Sana, kucağında sineklerin adeta gözyaşı olduğu kardeşi, Pakistan’da yaşanan felaketin simgesi olabilecek bir kare olarak hafızalarımıza yerleşiyor. (Star Gazetesi, 30.08.2010)

  30.08.2010

© 2021 karakalem.net, karakalem



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut