Arşiv

Herşey Bitti mi?

UHUD GAZVESİNİN ÖĞRETTİĞİ bir derstir. Mü’min için, gevşeme, yerini ve görevini terketme, mücahedeyi bırakma, ganimet peşine düşme, atalet ve rehavet izni yoktur. Kısa bir süre için de olsa bu sırdan gaflet edilince gelen elîm mağlubiyet, bu noktada önemli ibretler ve dersler taşımaktadır.

Uhud Gazvesinde bilfiil bu dersi alan sahabiler, başka bir gazve dönüşünde, yeni bir uyarıya muhatap olmuşlardır. Resul-i Ekrem (a.s.m.) onlara cihadın sona ermediği, yalnızca ‘küçük cihaddan nefisle olan büyük cihada döndükleri’ uyarısında bulunmuştur. Bu uyarı da, yine gevşememe, görevini terketmeme, mücahedeyi bırakmama, atalete düşmeme, ‘ganimet’ peşinde koşmama; bilakis her an asıl vazifesinin şuurunda olma mesajları yüklüdür.

Bugün ortalıkta ‘İslâmî uyanış’ hakkında sergilenen aşırı iyimserliği görünce, Asr-ı Saadetin bu manidar tablolarını düşünüyorum. ‘İslâmî uyanış’ın gücüne kendisini öylesine kaptıranlar var ki, sanki herşey hallolmuş, sanki fecre ramak kalmış, sanki fütuhatın eşiğine gelinmiş gibi bir tablo çiziliyor. Sanki herşey tamam olmuş, nefislerimiz teslim olmuş, başka nefisler de müslüman olmuş gibi, tüm umutlar yapılacak ilk seçime ya da beklenen zâtın zuhuruna bağlanıyor.

Hemen her vesileyle "Gençlerde büyük bir yöneliş var" diye duyuyoruz. "Elhamdülillah, millet uyanışa geçti" deniliyor. Nefisleri hallolmuş gören, insî ve cinnî şeytanların umulmadık tuzaklarını hiçe sayan kör iyimserlikler sergileniyor.

Bu iyimserlik manzarası içinde, dünün ‘şeriat’ özlemini bugün bir dünyevî makam kapma, ihale alma, köşeyi dönme sevdasına dönüştürmüş ‘ganimet’ heveslileri görülüyor. Dün Ebu Zer’i bayrak edinenler, bugün Ebu Zer’in (r.a.) asla razı olmayacağı lâkaytlıklara seyirci, hatta müşevvik olabiliyor. Dün "Zaman imanı kurtarmak zamanıdır" diyen kimi insanların, bugün hayat-ı içtimaiye ve siyaset dairelerinin geniş, geçici ve boğucu meselelerini dert edindiği görülüyor. Başkalarını ıslah projeleri için harcanan zamanın onda biri, nefsini ıslah için sarfolunmuyor.

Diller, kimi gazete başlıkları, kimi radyo yahut televizyon kanalları, "Millet uyandı" diyor. Ama caddeler, sokaklar öyle söylemiyor. ‘Yüzde 99’u müslüman’ şu ülkede, Cuma vaktinde dahi, hayatın ve trafiğin akışı durmuyor, yavaşlamıyor, değişmiyor. ‘Yüzde 99’u müslüman’ şu ülkede, en çok izlenen kanallar sıralamasında en sefih, en rezil, imanî ölçülere karşı en ziyade fütursuz programları sunan kanallar baş sıraya yerleşiyor. Dün sazı, neyi bile haram bilenler, bugün anlamsız sözler yüklü kliplerle izleyici kazanmayı bekliyor. Dün teferruat kabilinden bir hususta azamî dikkat sarfedenler, bugün "Benimle oynama" türü şarkılarla vakit geçiriyor.

Ve şu ülkede, onca örneğini gözümle gördüğüm üzere, ‘namaz kılmayan İslâmcılar’ dahi bulunuyor; ve bunların sayısı gün geçtikçe artıyor.

Dünyevîlik, bırakın dünyevîlerin meclisinden de kovulmayı, ehl-i dinin meclislerine dahi bulaşmış bulunuyor.

Küfür nifak suretine giriyor; inkâr ilhad postunu bürünüyor.

Mâlûm kişiyi şahsen hedef almakla herşeyin hallolacağını düşünenler, bu kişinin temsil ettiği dünyevî zihniyetin beklenmedik yükselişi karşısında şaşkınlığa, hatta bezginliğe düşüyor.

Tüm bu vâkıaları ümitsizliğe düşelim diye yazmadım. Karamsarlığın semtine nadiren uğradığı kullardanım. Maksadım, siperini bırakanlara, herşey tamam zannedip ganimet peşinde koşanlara, "İman hizmeti devri tamamlandı" diyerek surda delik açanlara, gevşeyenlere, esneyenlere, "İslâm uyandı" deyip de uyuyanlara bir uyarıda bulunaktır.

İman hizmeti devri bitmedi. Bitmeyecek de. "Ey iman edenler, iman edin!" ilahî fermanının, "Ceddidû imanekum" nebevî emrinin belgelediği üzere, hayat her daim iman mihveri üzerinde yürümeyi sürdürecek.

Çünkü nefisler ölmedi. Çünkü, insî ve cinnî şeytanlar, vehim ve desise neşrini Kıyamete dek sürdürecek.

  27.12.2003

© 2021 karakalem.net, Metin Karabaşoğlu

  1.  Bu yazının geçtiği eseri incelemek -veya satın almak- istiyorum.



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut