Ey nefsim!. Bil ki.. – 7

21. yüzyıla uzay çağı diyorlar.
Bence 21. yüzyıl, her arayanın İbrahimî olduğu yıllardır.
‘Batanları sevmem’ diyebilenlerin zamanı.. [1]
Değilse dünya öyle veya böyle zaten batacaktır..

*

Zamanın hızlanması istihdamı artırıyor.
Yüzyıl sonra insanlığın baş döndürücü bir hıza ulaşacağını söylemek,
Hiç de uzak bir ihtimal olarak gözükmüyor.
Ey nefsim! Dikkat et..
İnsanlık kıyamete doğru sürükleniyor.. [2]

*

Yakın zamana kadar Hz. İsa(a.s)’nın mucizevî doğumunu,
Alaya alıp inanmayanlara en güzel cevap tıp dünyasından geldi.
İnsan kök hücresinden sperm üretildi.. [3]
Demek ki neymiş?!.
Bir insan babasız da doğabiliyormuş..
İçinde bulunduğumuz yüzyıl,
Hz. İsa (a.s)’nın geleceğine kinaye midir bilinmez ama,
Doğumsal açıdan teşbihte hata olmasın,
Bir çok bebek İsacığı göreceğimiz bir asır olarak tarihe geçecek gibi görünüyor..

*

Azrail ile aramızdaki uzaklık bir beden mesafesidir.
Zira Hz. Azrail’in her ferde yönelmiş bir yüzü,
Herkese bakan bir gözü vardır.. [4]

*

Sultan Süleyman’ın,
‘Olmaya devlet şu âlemde bir nefes sıhhat gibi’ sözüne karşılık,
Ben derim ki:
‘Olmaya hayat şu âlemde bir anlık iman gibi..’ [5]

*

Yeryüzünün canlı olduğunu göstermek için şöyle bir hikaye düşünelim:
Kelebek yalnızca bir – iki gün yaşar.
Yağmur ormanlarında bulunan sekoya ağacı ise binlerce yıl..
Sekoya ağacına konmuş bir kelebeğe:
‘Üzerine konduğun nesneyi canlı olarak algılıyor musun?’ diye sorsaydık,
Kelebek: ‘Tabi ki hayır!.’ derdi,
‘Yaşamım boyunca, bir – iki gün süreyle buradaydım,
Ama tek bir şey bile yapmadı’ yanıtını verirdi..
Aynı sorun insanoğlunda da bulunur.
Eğer ortalama yüz yıl yaşayan bir insana:
‘4,5 milyar yıldır canlı halde var olan yeryüzünü algılayıp algılamadığını’ sorarsanız,
‘Tabi ki hayır!.’ der,
‘Yaşamım boyunca hep buradaydım ve hiçbir şey yapmadı..’ [6]
Çoğu zaman algılayamasak da yeryüzü çok dinamik bir nesnedir.
Hareketsiz ve cansız addedilir fakat canlı bir organizma gibi hareket eder.. [7]

*

İnsan melekten üstün kılınmıştır. [8]
Öyleyse her an secde halinde olan meleklere,
Bu yönüyle de örnek olabilmelidir.
Ey nefsim!. Unutma..
Vakti girince kılınan namaz en hayırlı olandır. [9]
Zira dünyanın yörüngesi yüzünden,
Her an secdeye varan birinin olması gerekiyor..


Dip Notlar:

[1]. ‘Böylece biz (c.c),
Kesin iman edenlerden olması için,
İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu / hakikatini gösteriyorduk.
Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü,
‘Rabbim budur’ dedi.
Yıldız batınca, ‘batanları sevmem’ dedi.
Ay'ı doğarken görünce, ‘Rabbim budur’ dedi.
O da batınca,
‘Rabbim bana doğru yolu göstermezse,
Elbette yoldan sapan topluluklardan olurum’ dedi.
Güneşi doğarken görünce de, ‘Rabbim budur, zira bu daha büyük’ dedi.
O da batınca, dedi ki:
‘Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım..’
En’âm Suresi / Ayet: 75 – 78

[2]. ‘Sonra toprağa (meyvelerini çıkar ve bereketini geri çevir) denilecek,
İşte o gün cemaat (topluluk) nar yiyecek ve kabuklarıyla gölgelenecektir.
Süt bereketlenecek,
Nihayet insanların kalabalık cemaatleri,
Yeni doğurmuş bir deve ile yetinecekler;
Bir kabile, yeni doğurmuş bir sığırla yetinecek,
Ve bir oymak yeni doğurmuş bir davar ile yetinecektir.
Onlar bu durumda iken,
Allah (c.c) bir rüzgar gönderecek,
Ve bu rüzgar bütün müminlerin ruhlarını kabzedecektir.
Geri kalan insanlar,
Merkeplerin (eşeklerin ulu orta) çiftleşmeleri gibi,
(Göz önünde) çiftleşecekler ve kıyamet onların başına kopacaktır..’
Sünen-i Tirmizî / 4. Cilt / Fitne Babları / 2341 no’lu hadis / syf: 101 – 103

[3]. İngiltere’de bilim adamları,
Embrio (cenin) dan alınan kök hücresinden insan spermi üretmeyi başardı.
Newcastle Üniversitesi ile İngiltere Kök Hücre Enstitüsü araştırmacıları,
Geliştirdikleri yeni teknikle,
Laboratuar ortamında embriyo kök hücresinden sperm üretti.
Araştırma ekibini yöneten Prof. Dr. Kerim Nayernia yaptığı açıklamada,
‘Teorik olarak bunun erkeksiz bir üretim yöntemi olduğunu söylemek mümkün’ dedi.
Kök Hücreleri ve Gelişimi Gazetesi / Alıntı: 09. 07. 2009 tarihli Sabah Gazetesi

[4]. ‘Hazret-i Azrâil Aleyhisselâm’ın,
Her ferde müteveccih bir yüzü ve bakar bir gözü vardır..’
Mektubat / 28. Mektup / syf: 337

[5]. ‘İnsan maddî (dünya) hayatında,
Her anda havaya,
Her vakit suya,
Her zaman ve her gün gıdaya,
Her hafta ziyaya muhtaçtır.
Bunların tekerrürü (tekrarlanması) haddizatında (aslında) tekerrür (tekrar) olmayıp,
İhtiyaçların tekerrürü (tekrar etmesi) içindir.
Kezâlik (keza) insan,
Hayat-ı ruhiyesi (ruhsal hayatı) cihetiyle,
Kurân’da zikredilen bütün nevilere (çeşitli sözlere) muhtaçtır.
Bazı nevilere (kelimelere) her anda muhtaçtır:
Hüvallah (O Allah’tır) gibi.
Çünkü ruh bununla nefes alıyor.
Bazı nevilere (ayetlere) her vakit,
Bazılarına her zaman muhtaçtır.
İşte, hayat-ı kalbiyenin ihtiyaçlarına binaen,
Kurân tekrarlar yapıyor.
Meselâ Bismillâh (Allah’ın adıyla),
Hava-i nesîmî (temiz hava) gibi kalbi ve ruhu tatmin ettiğinden,
Kesret-i ihtiyaca (ihtiyacın çokluğuna) binaen Kurân’da çok tekrar edilmiştir..’
Mesnevî-i Nuriye / Habbe / Syf: 108

[6]. National Geographic / Gizemler ve Keşifler/ Muhteşem Gezegen Dünya

[7]. ‘Küremiz hayvana benziyor,
Âsâr-ı hayat (canlılık belirtileri) gösteriyor.
Acaba yumurta kadar küçülse bir nevi hayvan olmayacak mıdır?
Veya bir mikrop küremiz kadar büyüse ona benzemeyecek midir?
Hayatı varsa ruhu da vardır.
Âlem insan kadar küçülse, yıldızları zerrat (atomlar),
Ve cevâhir-i ferdiye (mineral ve elementler) hükmüne geçse,
O da bir hayvan-ı zîşuur (bilinçli bir canlı) olmayacak mıdır?
Allah’ın böyle çok hayvanları var..’
Mektubat / Hakikat Çekirdekleri – 105 / syf: 463

[8]. ‘Hani biz meleklere (ve cinlere):
Âdem'e secde edin, demiştik.
İblis hariç hepsi secde ettiler.
O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı,
Böylece kâfirlerden oldu..’
Bakara Suresi / Ayet: 34

[9]. İbni Mes’ud radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
‘Hangi ameller daha faziletlidir?’ diye sordum.
‘Vaktinde kılınan namaz’ buyurdu.
‘Sonra hangisi?’ dedim.
‘Ana babaya iyilik etmek’ cevabını verdi.
‘Daha sonra hangisidir?’ diye sordum.
‘Allah yolunda cihâd etmektir’ buyurdular..
Buhârî /Mevâkît 5 / Cihâd 1 / Edeb 1 / Tevhîd 48
Müslim / Îmân 137 – 139
Tirmizî / Salât 14 / Birr 2
Nesâî / Mevâkît 51

  12.07.2009

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu




© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut