BEDİÜZZAMAN’IN ESKİŞEHİR MAHKEMESİ BERAATLE BİTMİŞTİR!

Halil Köprücüoğlu

YILLAR ÖNCE İstanbul’da -maalesef- cemaat problemleri için çok önemli bir istişarî toplantı yapılmıştı. Bu toplantıda rahmetli Hilmi Doğan ağabeyle beni, toplantının yönetimi için vazifelendirmişlerdi. Karar vermede çok zorlanıldı.

Problemli görülen, neredeyse bölünmeye sebep olacak iki arkadaşın, İstanbul’daki dershane vazifelerinin sona erdirilmesine, İstanbul dışına çıkarılmalarına karar verilseydi K…ağabey çok aşırı tepki gösterir endişesi vardı. Hakkın hatırı da ağır basıyordu ve toplantıya sebep olan o arkadaşların dershane zemininde vazife almaları, kalmaları da asla uygun olmayacaktı. Yaşlı ve tecrübeli ağabeylerin görüşleri mantıklı bulundu. Sonunda problem olan iki arkadaşın dershane dışında, isterlerse müesseselerde çalıştırılmasına karar verilmişti.

Yangın sanki durdurulmuş, alev bastırılmıştı. Ama K… ağabey bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatarak omzuma bir yumruk attı…

“Arnavutlarla Lazlar Hz. Adem AS. İle ilgili bir konuda ciddi bir tartışmaya tutuşmuşlar. Arnavutlar Hz. Adem AS.’ın Cennetten LAHANA ile çıktığını; Arnavutlar ise PIRASA ile çıktığını iddia ediyorlarmış. İş çok ciddiye binmiş. Neredeyse birbirlerini öldürecek noktaya gelmişler. Son bir çare olarak Nasrettin Hocaya gidip, bu müşküllerini halletmesini istemişler. Hoca onları dinleyince işin çok kötü bir boyuta ulaştığını, hatta düzgün bir cevap veremez ise kendisinin bile tehlikede olduğunu anlamış. ‘Hz. Adem AS. Cennetten elinde lahana, belinde pırasa ile çıkmıştır.’ diyerek; her iki tarafı ikna etmeyi başarmış, kendisini de kurtarmıştır. Sizin kararınız da bundan aşağı kalmaz”

dedi…

Birkaç yazımda bazı yönlerinden bahsettiğim Eskişehir Mahkemeleri ve Müdafaaları ile ilgili Av. Ahmet Özkılınç Beyin sunumu sonrası bu Eskişehir Mahkemeleri konusunu dikkatle inceleyince, hele Üstad Hazretlerinin “Eskişehir Mahkemesinde gizli kalmış ve resmen zapta geçmemiş…” diye bahsettiği bölümleri, üst seviyede kişilerin mahkeme heyetine ciddi baskı yaptıklarını, olayların tamamına bir harita örgüsü kapsamında bakıp, bu tarzda öğrenince, kalbim bu konuda iz’an seviyesinde kanaat sahibi olunca şunu da tam olarak anladım ki Eskişehir Mahkemelerindeki hakimler Nasrettin Hocadan da güç durumda kalmışlar!

Eğer beraat verseler büyük ihtimalle canlarından olacaklar. Ceza verseler vicdanları kabul etmiyor; ahirette muazzep olacaklar. Tarih de onları mahkum edecek.

En kötü şartlarda bile adalet müessesesini de koruyan aziz Üstadımın harika müdafaaları onları tam ikna etmiş; bütün bir milleti, hatta dünya insanlığını muhatap alan harika eserleri, günün anayasa ve kanunlarına asla aykırı olmayan nezih faaliyetleri onları kalben, ruhen teslim almış.

Her şeye rağmen vaziyeti büyük bir cesaretle idare etmeyi becermişler. ‘Hz. Adem AS. Cennetten elinde LAHANA, belinde PIRASA ile çıkmıştır!’ demeye benzer bir ceza ihdas etmişler. Zaten Bediüzzaman Hazretleri bir yıla yakın zamandır suçu bile belirlenmeden hapishanede olduğu için on bir ay ceza veriyor görünerek, esasen BERAAT kararı vermişlerdir.

Karar sonrası Bediüzzaman Hazretleri hemen tahliye edilmiş. Ancak kısa bir süre sonra, bu sefer de Denizli’de ayni şeyler yaşanmışsa da mahkeme heyetinden hakime Hesna Hanım, Eskişehir hakimlerinden de ileri giderek Üstadımıza tam teslimiyetle hem Nurun Talebesi olmuş; hem de en müthiş eşhasa karşı bile, verilmesine vesile olduğu beraat kararıyla bir taraftan bu Nurlu Davayı taçlandırmış bir taraftan da kendine cennetlerin kapılarını açtırmıştır inşâllah.

İsterseniz siz de 1925-1935 yıları arasının tarihi olaylarıyla Barla yıllarının sonlarını, Eskişehir Mahkemesi safahatını ve Müdafaaları, hatta bu konudaki Son Şahitlerin beyanlarını beraberce bir değerlendirin. Aynı sonuca ulaşacağınıza inanıyorum.

Afyon mahkemelerinin sonundaki kararlara da bu gözle bakılması gerektiği kanaatindeyim. Allah onlardan razı olsun. Bizleri de bu ulvi Davanın –doğru dürüst bir tarzda- müntesipliğinde yaşatsın. Amin.

  21.02.2009

© 2021 karakalem.net, Halil Köprücüoğlu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut