Hoş(u) Görmek!

Harun Pirim

TOPLUMSAL MESAJLARIN önde gelenlerinden birisi hoşgörü olarak karşımıza çıkıyor. Sempatik bir kelime olmasıyla birlikte düşünce ekseninde tam yerini oturtabilmenin önemli olduğunu düşündüğüm bir kelime. İyi-kötü, güzel-çirkin, haklı-haksız ayırt etmeksizin ortaya koyulan hoş görü aslında tam olarak bir görüşsüzlük ifadesidir. Diğer bir ifade ile her davranışı ve fikri hoş görenin aslında bir görüşü yoktur. Polyanacılık bir yönüyle hoş görünün ta kendisidir. Bu yönüyle hoş görüler yaşadığı gibi inanmaya itme etkisi gibidir. Her yöne ve her fikre saygılı olmak ne de kaypak bir zemindir (davranış ve uslup bozukluklarından kaynaklanan saygısızlıklardan söz etmiyorum).

Bir bahçenin içinde çiçekler, güzelliklerle birlikte çöpler ve çirkinlikler de vardır. Çirkine çirkindir demek çirkinin, çöpe çöp demek çöpün hakkı iken onları görmezden gelip hoş görmek çiçeklere ve güzelliklere yapılan büyük bir haksızlıktır. Haksızlıktır çünkü çirkini güzel görmek, güzelin güzelliğini çirkinleştirmektedir. Polyanacılık, içinde çöplerden inşa edilmiş kötü kokulu mutluluklar barındırır iken her unsurun olduğu gibi vasıflandırılmasıyla gelen mutluluğun kokusu ile insan gerçek anlamda sükuna kavuşabilmektedir. Tam bu noktada bahsettiğimiz bahçenin içine girdiğimizde oradaki çirkinliklerin farkındalığıyla birlikte yani kendimizce o çirkinlikleri olduğu gibi vasfederek1 , hoş olan şeyleri görmek ve onlarda odaklanıp, onlarla meşgul olmak elzemdir. Hoş görü yerine hoşu görmek yaşadığımız toplum bahçesinde dengeli duruşların ve bireysel iç sükünetin temininde şaşırmaz ve şarşırtmaz bir düstürdur. 2

Hasıl-ı kelam, görünürlerdeki hoşları hoş görünün içindeki çirkinlere feda etmeyelim. Hep hoşu görelim.


1. “İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir. herşeyi olduğu gibi tavsif etmek gerektir.”,Hakikat Çekirdekleri, Said Nursi

2. “… İşte bir bahçeye rast geldi; içinde hem güzel çiçek ve meyveler var, hem bakılmadığı için murdar şeyler de bulunuyor. Kardeşi dahi böyle birisine girmişti. Fakat murdar şeylere dikkat edip meşgul olmuş, midesini bulandırmış, hiç istirahat etmeden çıkıp gitmişti. Bu zât ise, "Herşeyin iyisine bak" kaidesiyle amel edip, murdar şeylere hiç bakmadı. İyi şeylerden iyi istifade etti. Güzelce istirahat ederek çıkıp gidiyor.” 8. Söz, Said Nursi

  31.10.2008

© 2021 karakalem.net, Harun Pirim



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut