32. Söz 3. Mevkıf’a Dair Notlar1

Harun Pirim

ŞEFTALİ AĞACI ya Rezzak ya Mün’im der. Tesbihleri lisan-ı halleriyle. İlmin müntehası bütün kainatın hakikatinin esmaya istinad etmesidir. Bu esmayı göremiyorsak onun özünü göremiyoruz demektir. Bugün bütün ilimler felsefenin bir parçası. Daha sonra manadan koparıp, maddeleştirmek için mühendislik, fizik gibi nasıl sorusuna cevap veren niçin sorusuna cevap vermeyen dallar türedi. Mühendis de olsanız eskiden kalma bir alışkanlıkla felsefe doktorası yapıyorsunuz (PhD).

Allah’ın Şafi ismine ilaç da ayna olabilir, güzel bir söz de ayna olabilir. Özel bir hastalığa hitap eden Şafi isminin cilvesi acaba hangi eşyadadır. Bütün ilaç firmalarının araştırma sorusu budur. Şu hastalığın devası bundadır dediği anda körlüğünü ilan etmiş olur. Şu hastalığa bakan Şafi isminin cilvesi bunda tecelli ediyor cümlesi ise bir marifettir. Hayy ismine mazhar olabilmek için kalp, ciğer vs. çalışıyor olması lazım. Su varsa hayat olabilir diyoruz. Yoksa olmaz diyoruz. İsimler nurani olduğu için münferit değildir. Yunanlar bunu anlamadıkları için ayrı ayrı tanrılar üretmişler. Şafi ismi hükmediyor, diğer isimler onun zımnında kalıyorsa biz Şafi diyoruz. Her gün daha iyi bir teknolojik model çıkıyorsa kemale erilmemiştir. İlerleme durmuşsa kemale ermişizdir. Ya da bir kabızlık hali söz konusudur. Dünya tekemmül yeri olduğu için mükemmele ulaşılamaz. Hayal etmek bilgiden daha öenmlidir demiş Einstein. Hayal madde aleminde olmayan görüntüleri yakalar. İnsanlık alemine bir kavramın girmesi çok önemlidir. Fikir ifade edildi. Elbisesini giydi. Geriye kalanlar an meselesi. İzafi hakikatler vardır. Hakiki hakikat ise her koşulda hakikattir. Esmaya tabi olmak. Esma 100 perde. İçerde öz var. Her perdede farklı yansımalar. Hakim perdesinde bir kişi antremanını yaparsa az yağlı yer, sigara içmezse uzun yaşar. Hikmet bunu gerektirir. Bir kademe ilerisi ihsan perdesi. Anne babana iyi bak ömrün uzar. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde Kur’an’daki mutlak hakikattir. Allah ezeli ilmiyle her şeyi bilir. İhsan perdesinde 50+20, hikmet perdesinde 50+10. Farklı perdelere bakıldığı için hakikat farklı gözüküyor. Perdelerde şartlar vardır. İnsan, ihsan perdesine girmemişse oradaki hallerden bihaberdir. Esmaya ne kadar nüfuz edebildiğine bağlı. Hüküm verirken de kaç isme bakabiliyoruz. Adalete bakıyorsak çok cılızdır. Allah’ın ihsanın dikkate almıyorsun. Sen 10 saat çalıştın diğerleri gibi hikmet kapıyı açtı. O zaman ihsan boyutuna geldin. Allah müminlerin parlamasını mennun olmasını aziz olmasını ister. 1’e 10 veririm dedi. Kafire ise bir şey yok. Müminlerin çok avantajı var. Hikmet kapısını açmak şartıyla. Darboğaz hikmettir. Aynı işi mümin yapsa, ihsan inam inayet gelecektir. Allah müminleri sever. Bereket verir. Bir şey yaptığın zaman geçerlidir bu hal. Allah vermek istiyor. Yeter ki hikmet amcayı kızdırmayalım.


1. Kuşadası’nda bir grup arkadaş ile yapılmış bir mütalaanın ilk müsveddesidir.

  05.04.2008

© 2021 karakalem.net, Harun Pirim



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut