Kontrol Kimde? – III

BU KEZ kendisi de dahil olmak üzere,
Hareket eden diğer programlar / canlılar dikkatini çekti.
Antika sanat eserine benziyorlardı.
Evrenin küçültülmüş bir maketi gibiydiler.
Hayat sayesinde bir şeyden her şey,
Her şeyden bir şey oluyordular.
Kâinatta ne varsa,
Hareketli makinelerde / bedenlerde de aynısı bulunuyordu.
Birbirinden en uzak şeyler,
Bu sayede yek diğerinin imdadına koşup duruyordu.
Fakat insan buraya,
Ağlayarak geliyor ağlatarak gidiyordu..
Buraya ait değilmiş gibi davranıyordu.
Her hayat yarım kalıyordu.
Gelen gidiyor, giden gelmiyordu.
Bu haliyle hiç kimseye yaramıyordu.
Hayatın içinde espri ve oyun vardı,
Ama hayatın kendisi asla bir oyun değildi. (1)
Çok değerliydi.
Buraya gelenlerden,
Hayat sahibi programlardan bir istediği vardı..

*

Kendisinin de yaşayageldiği botanik bahçesinde,
Bir birlik alâmeti görünüyordu.
Tek bir elden çıkmışlar gibi duruyordu.
Örneğin bir ağaç ha bir meyve vermiş, ha bin..
Kökü, kanunu birken fark etmiyordu.
Ona zor gelmiyordu.
Veya bir kışladaki askerin,
Kıyafetlerinin aynı yerden karşılanması gibi bir şeydi bu.
Eğer her bir askere,
‘Git kıyafetini kendin diktir, öyle gel..” denseydi,
Askeri birlik mümkün değil sağlanamazdı.
Evrende, vahdet (tek olma) sikkesi (damgası) görünüyordu.. (2)
Bütün bu işleri bir “Yapanın” olduğunu gösteriyordu.
Öyle ya..
Bir kapı menteşesi bile kendiliğinden oluşamazken,
Ondan kesinlikle daha mükemmel olan şu koca evrenin,
Ve onun içinde gözlenen birlik belirtilerinin,
Rasgele oluşması imkansızdı.
Hele hareket eden programların,
Kendilerinden bile akıl fışkırırken,
Böyle bir düşünceye bel bağlamak,
Resmen akıl dışıydı..



Dip Notlar:

(1). Salih Özaytürk

(2). 22.söz / 1.makam / syf: 259

  01.04.2007

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu




© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut