Olmayan yer..

GÖZLER ESMÂ-İ hüsnâya baksa,
Kesrete şu âlemde zaman mı kalır.
Samed aynasından aksediverse vahdet,
Esbaba verilecek bir yer mi olur..
Bir şey bağlıysa eğer birbirine her şeyle,
Mevcud ‘var’ olmaya imkan mı bulur.
Ya Hâlıktır bir şey veya muhakkak mahlûk,
Hâlık ile mahlûk ortasında bir yer mi olur..
Akıl âdetullahı izan ile akletse,
Tabiata verecek bir şey mi kalır.
Nefisler Hakka teslim olsa şayet,
Tesadüfe rastlanan bir yer mi olur..
Mevhum rububiyetini terk etse eğer,
Dünyaya çakılacak kazık mı bulur.
İlk sahibine veriverse şu mülkü,
Eneye yaslanacak bir yer mi olur..
Ölmeden ölebilse dünyadayken,
Kendine tapınmaya zaman mı bulur.
Putlar darmadağın edilse hanesinde,
Hiç Mabut’suz bir yer mi olur..
Risaleti derk etse nur ile,
Taassuba düşülecek zaman mı bulur,
Akıl gözü bakıverse marifetle,
Felsefeye kaçacak bir yer mi olur..
Saadet asrına tefekkürle bir dalsa,
Fitneye yayılacak zaman mı kalır.
Sahabeye mesela Ömer’e baksa,
Zulmette inleyen bir yer mi olur..
Bismillah ile başlasa her işe,
Kebâire bulaşacak zaman mı bulur.
Tutsa işi, yese aşı, kılsa beşi,
“Allah’a şükür” süz bir yer mi olur..

  11.02.2007

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut