“Arkadaşlar” işbaşında mı?

DÜN, AKSİYON dergisinde Prof. Dr. Yümni Sezen’le bir söyleşi okudum.

Yakın zaman önce “Dinlerarası Diyalog İhaneti” başlıklı bir kitap yazmış olan ve bir bilim adamına yakışmayacak derecede açık hatalar sergileyen biriydi Prof. Sezen.

Nitekim, Bediüzzaman Said Nursî’nin, İkinci Dünya Savaşında Rusya’da ve mümasil yerlerde savaşın kat kat zorlaştırdığı ağır kış şartları altında ölen çocuklar, masum ve masume ihtiyarlar ve mazlumlar hakkında yazmış olduğu bir mektubu almış, “Bediüzzaman’ın, Birinci Dünya Savaşında Müslümanlara karşı savaşmış İngilizlerin şehit olduğunu söylediği” gibi bir iddiaya çevirmişti. Ehl-i Sünnetin, özellikle de Şâfiî-Eş’arî çizginin sunduğu çerçeveye tamıtamına oturan bir mektup, bir ‘ihanet belgesi’ne dönüşüyordu böylece. Bu kadar ‘kötü’ bir adamın yıllar önce ilk kez dile getirdiği ‘dinsizliğe karşı Hıristiyanlarla diyalog’ da elbette ‘ihanet’ten başka birşey olamazdı!

Bilim adına da, hakikat ve insaf adına da utandırıcı bu satırları kaleme alabilen Prof. Sezen’in şu an yaşadığı sıkışmışlık, Aksiyon söyleşisinde bariz biçimde ortaya çıkıyordu.

Söyleşide benim en ziyade dikkatimi çeken kısım ise, ‘arkadaşlar’a dair kısım oldu:

Soru: Bu kitabın üzerinde ne kadar çalıştınız?

Cevap: Birbuçuk yıl önce başladım.

Soru: Kitabın dipnotlarında 83 ayrı kaynak var. Bir kısmı Türkiye’de bulunmayan kaynaklar. Meselâ Zaman’ın Amerika baskısı ya da bazı İngilizce kaynak eserler. Bunları nasıl takip ettiniz?

Cevap: İnternet var.

Soru: Ama sizin alıntıladığınız yazıya internet sayfasından ulaşılamıyor. ABD’de basılan o sayıyı o hafta temin etmiş olmanız gerekiyor.

Cevap: Arkadaşlar temin etti. Getirdiler bana.

Soru: 4 Mart’ta Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nda yaptığınız konuşmada kitabı anlatırken, “Arkadaşlar fotokopiler verdi, şu konuyla ilgilen dedi” dediniz. Bir yerde de, “Arkadaşlar şu konuyu da yaz dedi, ama yazmadım” dediniz. Kimdir bu arkadaşlar?

Cevap: Okuldan, üniversiteden arkadaşlar... Sen sosyoloji hocasısın, bak, dediler. Kimliklerini açıklamaya gerek yok...

Bu cevap başkalarını tatmin etti mi bilmiyorum ama, Prof. Sezen’in bu ‘arkadaşlar’ izahı beni hiç ikna etmedi. Kitabın muhtevası ve hedef olarak seçtiği adres, bende bu ‘arkadaşlar’a dair ‘derin’ kuşkular uyandırdı.

‘Diyalog’ meselesi üzerinden Fethullah Gülen'e, onun üzerinden bir bütün olarak Risale-i Nur câmiasına, oradan da bizatihî Risale-i Nur’a ilişme gibi bir planın zaten el’an yürürlükte olduğunu da dikkate alınca, en başta Prof. Yümni Sezen’in bundan böyle ‘arkadaşlar’ına dikkat etmesi gerektiğini düşündüm.

Ve merak ettim: Bu arkadaşlar ile, Ceviz Kabuğu programında hem ilmi, hem takvasıyla temayüz etmiş Suad Yıldırım gibi bir isme iftiraya yeltenen ve onun üzerinden Kur’ân’a hizmetle temayüz etmiş koca bir câmiaya kara çalmak isteyen üç ismin arkadaşları arasında bir aynılık, yakınlık ya da benzerlik olabilir? (Ki, o programda, bu iftiraların yanında yer almaktan imtina eden Prof. Yümni Sezen’i çok sıkıntılı, nereden bulaştık bu işe halet-i ruhiyesi yaşar bir durumda gördüm.)

Merakım bu kadarla da sınırlı değil... Haydar Baş ve Ömer Öngüt gibi dindar kimlikleriyle orta yerde duran iki isim ve onların temsil ettiği camia üzerinden Risale-i Nur’a yönelik hücumlarda da ‘arkadaş’ izi hisseder gibiyim.

Kimbilir, Bediüzzaman’a şirk izafe etmeyi hayatının gayesi haline getirmiş bir ismin, ama eğer davası tevhid ise şu ülkede sergilenen şirklerin en büyüğüne karşı sus-pus kalmış bir ismin bu cesaretinin arkasında da ‘arkadaş’ desteği vardır.

Hâsıl-ı kelam, görünen o ki, derin kazanlarda pişirilen, Risale-i Nur hizmetine yönelik külliyetli bir taarruzun kokusunu hissediyorum.

Bu kumpas, yükselen ‘ulusalcılık’ rüzgârını da arkasına alarak bir sonuca ulaşmaya çalışacak gibi gözüküyor.

Derin ‘arkadaşlar’ın bu teşebbüsünün akim kalması için ise, ‘kardeşler’in uyanık olması şart...

  14.03.2006

© 2021 karakalem.net, Metin Karabaşoğlu



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut