Ey nefsim!. Bil ki.. – 1

I. ) Galaksinin bir yılına mukabil,
İnsan dünyada
‘On bir’ saniye kalıyor ve gidiyor.
Ne kadar da kısa bir temâşa..

II. ) Şu gök âleminde gözlediğimiz
Milyarlarca galaksi,
Gayb okyanusunun sahiline vurmuş
Çakıl taşlarına benziyor..

III. ) Zerrelerden galaksilere kadar,
Her şeyin kader programını,
İnsanın cüzî iradesini rencide etmeden
Yazmak ve yapmak..
İşte şu hakikatte;
Sonsuz bir ilmin,
Muazzam bir iradenin ucu görünüyor..

IV. ) Asıl sorunumuz,
Neyin kader olduğu değil,
Nelerin kader olmadığıdır..

V. ) İnsanoğlu,
Bu güne kadar hiç olmamış
Ve bir daha da olmayacak olan
Herhangi bir şeyi isteyemezken,
Neden sonsuzluğu isteyip duruyor peki ?.
Şayet ‘var’ olmasa..

VI. ) İnsanın dünyaya nispeti,
Gölde yüzen bir balinaya benziyor!.
Göle bakıyorsun balina büyük,
Balinaya bakıyorsun göl küçük..

VII. ) Dünya içi hayatımızın
Göbek kordonu hükmünde olan
Ömrümüzün,
Ecel neşteriyle kesilmesi anlamına gelen
Ölümümüz ile birlikte,
Bu hayat seviyesinden de ayrılarak
Sonsuz ve müteâl (yüce ve üstün)
Bir âleme doğacağız.
Aman manevî organlarımıza dikkat..

VIII. ) Ateş de temizler, su da..
Ey nefsim!.
Temizlenmek için hangisini seçersin?
Dağlanmayı mı yıkanmayı mı?!.
Hâlin birinciye lâyıkken,
İkinciye mi talipsin?
Öyleyse doğru abdest almaya..

IX. ) Bu gün her hangi bir insanı
Cennete koysanız,
Ve ‘şu ağaca yaklaşma!’ deseniz,
Ebediyen o ağaca bakmaz bile.
Adem (a.s)’in cennetten kovulma nedeni,
Farkı “fark” edememesiydi.
Orta halli bir insanın
Kolayca yapabileceği
“Kıyastan” yoksun olmasıydı.
Değilse Adem (a.s),
Sizden de benden de kaliteli biriydi.
Çünkü o bir peygamberdi..

X. ) Ey nefsim!.
Bakmayı çocuklardan öğren.
Onların bakış tarzı,
Eserden müessire (eser sahibine) doğrudur.
Ve doğrudur..

XI. ) ‘Kavl- i leyyîn’ için;
Karşımızdaki muhatabımızda,
Hakka karşı bir soru işareti
Oluşturma sanatı.. desek,
Yanılmış olmayız..

XII. ) Cansız varlıklardan bitkilere,
Bitkilerden hayvanlara,
Hayvanlardan insanlara,
İnsanlardan da diğer insanlara doğru,
‘Hayat’ yükselir ve yücelir.
Hayat, yardımlaşma üzerine bekâ bulur.
Asla bir mücadele değildir.
Eğer öyle olsaydı,
Evrenden hayat değil yokluk fışkırırdı..

XIII. ) Tasarruf arttıkça
Kanuna ihtiyaç ziyâdeleşir.
Bir kişiyi yönetmekle,
Bin kişiyi yönetmek bir değildir.

XIV. ) Melekler,
Bizim hayat sigortalarımızdır..
Eğer melekler olmasaydı,
İnsanların hemen tamamı,
Şu denî (aşağı) olan
Dünya hayatından
Çabuk pes edip,
Daha ergenlik çağındayken
Hayatına son verirdi.

XV. ) İhtimal ki;
Hayvanlar öleceklerini bilmedikleri için,
Melekler de ölmeyeceklerini bildikleri için
Makamları sabit kalmış.
Öleceğini bilen insana ise,
Sınırsız makamlar,
Cahillik ve yücelme imkanları sunulmuş..

XVI. ) ‘Cahil’ bilmeyen demek değildir,
Bildiği halde uygulamayandır.
Bilmeyene ancak ‘ümmî’ denebilir..

XVII. ) Bir toplumun,
Her hangi bir şeyle
Aldatıldığını anlaması
En az bir asır sürer.
Toplumsal bilinç,
Geç gelişir,
Güç gelişir,
Ama tam gelişir..

XVIII. ) İncil' i; 'inci'leyenler de,
'İnceliyen'lerde,
Bilyorlar ki,
Tahrif olmuştur.
Hangi kısımlarının bozulduğu
Belli olmadığı için,
Miadını doldurmuştur.
Ey nefsim!.
Şu fermâna iyi kulak ver:
'İnneddin- i indallahi'l islam.'
Allah indinde (katında) geçerli tek din İslâm' dır.
(Al- i İmrân, 19)

XIX. ) Ey nefsim!.
Batı İslâm' a hamiledir.
Sancıları sıklaşmıştır.
Yaşanan gelişmeler,
Doğumun yaklaştığını haber vermektedir..

XX. ) Gerçeği arayanlar arkadaştan ötedir.
Onlar kardeştir..
(İncil' den)

XXI. ) Nefisleri aşan bir etki,
Önce akıllara
Sonra da kalplere nüfûz eder..

  12.02.2006

© 2021 karakalem.net, Aykut Tanrıkulu




© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut