Arşiv

A.  TESETTÜR VE FEMİNİST YAKLAŞIMLAR

 (çev. Muhammed Şeviker)

TESETTÜRÜN İSLÂM’IN kadınları ezişinin bir sembolü olduğu tasavvurunun, farklı faraziyeleri ve farklı anlayış düzeylerini temsil eden farklı müntesipleri vardır. Anaakım, pop kültürü görüşü şudur: Müslüman kadınlar tümüyle ve düpedüz erkeklere boyun eğerler, tesettür de bu boyun eğişin sembolüdür. Batılıların tesettüre bakışlarının bu versiyonu, tesettüre ilişkin en basite indirgeyici ve sofistike olmaktan en uzak görüştür. Bu görüş, liberalizme ve modernleştirme teorisine şuursuz bir intisapla desteklenmekte ve Müslüman kadınların hayatına dair fiilî detaylarına dair cehaletle mezcolmaktadır. Bu pop kültürü görüşüne anaakım medyada ve ‘kadınlar ve İslâm’ üzerine yazılmış piyasa kitaplarında rastlanır. Diş doktorum diş gıcırtısı problemimin başörtümden kaynaklandığını ve bir müddet başörtüsü takmayarak bu gıcırtıdan kurtulduğumu benim de görebileceğimi söylediğinde karşılaştığım görüş, budur. Bürokratların benim Avustralya pasaportumu, eşimin ise Orta Doğu pasaportunu gördüklerinde, bir suikastçı gördükleri endişesiyle bana “Sen bir Müslümanla evlisin, değil mi? Nasıl birşey bu?” diye sormalarının ardındaki görüş de budur. Yabancıların bir Müslümanla evli olduğumu farkettiklerinde kuşku içinde “Mutlu musun?” diye sormalarının ardındaki görüş de, yine budur. Bu pop kültürü tasavvuru, Uluslararası Kadın Günü Fuarına katılamayacağımın, zira kadınların ezilişini temsil ettiğimin söylenmesinin de sebebidir. Batılı politikacıların dayandıkları ve Müslüman dünyasındaki çıkarlarını pekiştirme ihtiyacı duyduklarında manipüle ettikleri görüş, işte bu görüştür.

Daha sofistike bir görüş, hem Müslümanlardan hem de gayrimüslimlerde mensupları bulunan bir feministler ekolünün görüşüdür. Bu ekolün mensupları, başka herhangi bir ataerkil din gibi İslâm’ın da kadınları erkeklere bağımlı ve onlara tâbi kıldığını ileri sürerler. Kadın hakları hususunda azimli ve karalıdırlar ve İslâm’ın kadınların özgür olmalarına müsaade etmediğine inanırlar. Pop kültürü versiyonunun aksine, bu feministler çoğunlukla İslâm tarihi ve uygulamaları hakkında çok bilgili olabilmektedirler. Onlardan bir kısmı örtülü kadınların görüşlerini dikkatle dinlemiyor olsalar da, başka bazıları Öteki’nin fikrini anlama ve sunma gayreti sergilemektedir. Ancak, bu yazarlar Müslüman kadınların tesettürün anlamı hususundaki tezlerini hiç mi hiç ikna edici bulmamaktadırlar. Onlar, tesettüre bürünmüş halinden memnun görünen bir hayatın yine de ezilmiş bir hayat olduğu kanaatindedirler. Anaakım görüş gibi, onların kabullerinin temelleri de, son tahlilde liberalizmin içindedir. Bu kanaati edinmelerinde en çok rolü bulunan kavramlar ise, ferdiyetçilik, eşitlik, özgürlük ve baskı gibi liberal kavramlardır. Bu sebeple, bu feministler ekolüne ‘liberal feministler’ adını vereceğim.

Hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler içinde mensupları bulunan başka bir feministler ekolü daha vardır ki, bu ekolün mensupları tesettürlü kadınların fikirlerini dinlerler, ancak tesettür hakkında liberal feministlerin ileri sürdüklerinden daha farklı çıkarımlara ulaşırlar. Çoğunluğu antropolog ve tarihçilerin teşkil ettiği bu feministler grubu, bir sosyal uygulamanın, meselâ tesettürün anlamını içeriden bir bakışla kavramaya özen göstermişlerdir. Bu feministlerin fikirleri de bir dereceye kadar liberalizme dayanır, fakat metodolojik yaklaşımları onları Öteki’nin görüşünü değerlendirmede anaakım Batılı liberal kategorileri kullanmaktan uzak durmaya yöneltir. Bu feministlerin birçoğu, Batılı feminist tartışma konularının evrensel düzeyde geçerli olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedirler. Bu gruptaki bilim insanlarına bir ad vermek problemlidir, zira yukarıda tasviri yapılan liberal yaklaşımın aksine, bu yönelimi nüfuzu altına alan herhangi bir ‘-izm’ yoktur. Daha iyi bir deyim bulamadığımdan dolayı, bu yaklaşıma ‘bağlamsal yaklaşım’ adını vereceğim.

Dinini yaşamaya çalışan bir Müslüman kadın olarak bu kitabı yazarken, ben de bu feminizm ekolü içinde yer alıyorum. Kitapta, tesettür uygulamasının daha iyi anlaşılmasının bir yolu ve ‘boyun eğen’ Müslüman kadınlara dair yaygın imajı yıkmanın bir yöntemi olarak, Kanada’nın Toronto şehrinde yaşayan kadınlarla yaptığım mülakatları sunacağım (bkz. İkinci Bölüm). Böyle olunca, benim temel tezim iki farklı seviyeye yönelecektir. İlerleyen sayfalarda, popüler kültürün tesettür görüşünü sarsmanın yanında, liberal feministlerin tesettürün ezici niteliğine dair anlayışlarına da meydan okumaya çalışacağım.

  18.11.2005

© 2021 karakalem.net, Katherine Bullock

  1.  Bu yazının geçtiği eseri incelemek -veya satın almak- istiyorum.



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut